17 Eylül 2023
Sosyal medya uzun süredir hayatlarımızın vazgeçilmez bir parçası. Dünyada sosyal medyayı aktif olarak kullanan kişi sayısının 3 buçuk milyara yaklaşması da bunun en açık göstergesi. Haliyle, bireysel ve kurumsal markalar için de sosyal medyayı doğru kullanmak ve hedefe yönelik stratejiler geliştirmek büyük önem taşıyor. Bu yıl bizleri hangi sosyal medya trendleri mi bekliyor, gelin birlikte bakalım.
Storyler, kısa dikkat sürelerine sahip ve tüketim odaklı kullanıcı profillerinin çoğunlukta olduğu günümüzde, ‘geçici’ oluşlarıyla fark yaratıyorlar
Dijital iletişim stratejilerinin odağında, gün geçtikçe kendine daha fazla yer edinen ve edinmeye devam edecek olan hikaye anlatıcılığı, en belirgin şekliyle kendini “hikaye” özelliği ile gösteriyor. Instagram, Facebook, Snapchat, WhatsApp storyleri bu özelliğin başlıca örnekleri arasında. Bir istatistik ile başlayalım; hem Instagram storyleri, hem de WhatsApp’ın hikaye eklentisi olan WhatsApp Status, günde 500 milyondan fazla insan tarafından kullanılıyor. Ayrıca araştırmalar, Z kuşağının büyük bir kısmının marka ve ürün bilgisi almak için ilk olarak hikayelere başvurduğunu söylüyor.
Storyler, kısa dikkat sürelerine sahip ve tüketim odaklı kullanıcı profillerinin çoğunlukta olduğu günümüzde, ‘geçici’ oluşlarıyla fark yaratıyorlar. Kısa bir süre boyunca görünür olup daha sonra kayboldukları için, bu onları popüler bir format haline getiriyor. Dolayısıyla bu yıl, markaların sosyal medya stratejilerini belirlerken veya geliştirirken hikaye konseptini merkeze koymaları önem taşıyor. Tabii bu yalnızca hikaye özelliğini sık ve düzenli kullanmak anlamına gelmiyor. Tersine, önemli olan daha az sıklıkta bile olsa; anlamlı ve kullanıcıyla bağ kuran hikayeler üretmek. Markanın sunduğu hizmetin veya ürünün öne çıkarıldığı, kullanıcıyı alışveriş yapmaya yönlendiren hikayelerdense; marka değerlerinin, vizyon ve misyonunun anlatıldığı hikayeler çok daha olumlu geri dönüşler sağlıyor.
Video, video, video! Son yılların ve tahminimce önümüzdeki yılların en etkili içerik türü. Rawshorts’un açıkladığı bulgulara göre, bu yıl internet içeriklerinin %82’sini videoların oluşturması bekleniyor. Neden mi? Çünkü videolar bir mesajı, düşünceyi veya duyguyu anlatmakta çok etkili. O kadar ki; internet kullanıcılarının %78’i her hafta, %55’i ise her gün video izliyor. 500 milyon insan, her gün Facebook’ta video izliyor, Twitter kullanıcılarının %82’si ise uygulamaya girdiklerinde video izlemeyi tercih ediyor. Sosyal medya sektöründe çalışanlara ise, bu güçlü içerik türünü en verimli şekliyle kullanmak düşüyor. Markaların kendilerini, hikayelerini ve değerlerini anlattıkları kısa ama etkili videoları, yine kısa ama izleyicisine ilham vererek harekete geçirmeyi hedefleyen gif’leri video içeriklerini etkili kullanma yöntemleri arasında gösterebiliriz.
Biraz da 2020’de sosyal medyaya yön vermesi beklenen Artırılmış Gerçeklik (AG) teknolojisinden söz edelim. İlk olarak Snapchat’le hayatlarımıza giriş yapan bu teknoloji, yavaş yavaş tüm sosyal medya araçlarında kendini göstermeye başlıyor. Markaların kullanıcılarına biricik, özgün ve kapsamlı deneyimler sunmasına olanak sağlayan AG teknolojisinin, özellikle 2020 yılında e-ticaret ile bütünleşmesi bekleniyor. Böylece markaların, sanat turlar veya etkinlikler gerçekleştirme, müşterilerine ürünlerini satın almadan önce deneyimletme gibi opsiyonları olacak.
Biliyorsunuz, Instagram platformdaki beğeni özelliğini gizlemeye başladı. Bu da haliyle, okları başka bir ölçüm aracına çeviriyor: etkileşim. Başka bir deyişle, 2020’de marka görünürlüğü ve popülerlik ölçütü beğeni sayılarından etkileşim oranlarına doğru evrilecek. Bu nokta da, takipçilere sorular sormak, onlar ile karşılıklı paylaşımlarda bulunmak, anket ve quiz özelliklerini sık kullanmak çok önemli olacak.
Tahmin edersiniz ki, bu yıl adını belki de en sık duyacağımız oluşumlardan biri, TikTok. Kendisini küresel bir video topluluğu olarak tanımlayan TikTok, kullanıcılarına kendilerine ait, 15 saniyelik videolar oluşturup paylaşma imkanı sunuyor. Tercihe göre kırpılabilen, birleştirilebilen veya kopyalanabilen videolara özel filtreler, eğlenceli etiketler veya müzikler eklenebiliyor. Özellikle Z kuşağının büyük ilgisini toplayan TikTok, geçtiğimiz yıl dünyada en fazla indirilen ilk 3 uygulama arasına girdi ve aynı zamanda 500 milyon kişiye en kısa sürede ulaşan uygulama seçildi. Bana sorarsanız, TikTok’a gösterilen bu büyük ilginin başlıca sebeplerinden biri, başlarda konuştuğumuz gibi, video içeriği üzerine kurulu olması. Uygulamanın bir diğer ilgi çekici özelliği ise, doğal ve şeffaf yapısı. Örneğin, çoğu Instagram paylaşımının hayatın olumlu ve yolunda giden taraflarına odaklandığı noktada TikTok paylaşımları, çok daha hayatın içinden, filtresiz ve esnek özellikler taşıyor. 2020’de birçok sosyal medya mecrası arasında en çok konuşulacak olanlardan biri olması beklenen TikTok, bana sorarsanız yakından takip edilmeye değer.
Dikkat - Online danışmanlık hizmeti, herkese uygun bir hizmet değildir.
İntihar veya kendine zarar vermek gibi düşüncelere sahipseniz, sitedeki hizmetler size uygun olmayabilir.
Bu durumdaysanız aşağıdaki yardım numaraları ile iletişime geçmenizi tavsiye ederiz.
Acil Yardım Hattı: 112, Polis İmdat Hattı: 155, Aile İçi Yardım Hattı: 183, Uyuşturucu İle Mücadele Yardım Hattı: 191