Başarının Hayatımızdaki Gücü

basarinin-hayatimizdaki-gucu

Başarıyla sonlanmayan savaşımız... Daima başarılı olmalı mısınız? Yoksa her zaman başarılı olamayacağınızın farkında mısınız, ama iç sesiniz aksini mi söylüyor? En iyisini yapamayacağınızı düşünüyorsanız, o işe hiç başlamamayı mı tercih ediyorsunuz? Bu karmaşa sizi muhtemelen strese sokuyor. Peki, nedir bu başarı? Hedeflere ulaşmak mıdır başarı? Hedefinize gittiğiniz yolda başarısızlıklarınızı kabul etmek midir başarı? Elbette başarılı olmak güzel, ancak her zaman olmak zorunda olmadığınızı da unutmamalısınız. Başarmak, başarısızlık gerçeğini yok saymamaktır.


Peki, neden böyle hissediyorsunuz? Düşünceleriniz bu yönde. Size ait olmayan düşünceleriniz var mı? Mükemmeliyetçi ebeveynlerin çocukları üzerinde bıraktığı izler, belki de bu duyguların kaynağıdır.


Mükemmeliyetçi Ebeveynlik Nedir?


Çocuğunuz için her şeyin en iyisini istiyorsunuz ve bundan dolayı elinizden gelen her imkanı sunmaya çalışıyorsunuz. Belki de yetersizlik duygusu sizi ele geçirdiğinden çocuğunuzun hayatını olumsuz etkilemekten endişeleniyorsunuz. Tam da bu noktada ebeveyn olarak sizi ele alan bu yetersizlik duygunuz, davranışlarınıza yansımaktadır.


Mükemmel Ebeveyn Olma Davranışları:


- Çocuğu eleştirmek, onu takdir etmekten daha fazla

- Çocuğa, dersleri veya yaptığı aktiviteleriyle sınırlı olduğunu hissettirmek

- Çocuğa hata payı bırakmamak ve her durumda onu suçlu görmek

- Çocuğun istekleri yerine kendi isteklerinizi ön plana çıkarmak

- Çocuğu dinlememek, onun duygularını anlamamak ve sadece kendi duygularınıza odaklanmak


"Mükemmel olmalıyım, mükemmel ebeveyn olmalıyım; çocuğumun her hatasından, başarısızlığından ve olumsuzluğundan ben sorumluyum" düşünceleri, sizi içine kapatmış olabilir. Bu duygular, ebeveynlik tarzınızın yanı sıra çevresel faktörlerden de etkilenebilir. Günümüzde sosyal medya, ebeveynlik üzerinde büyük bir baskı yaratabilir. Sizi, başka bir ebeveynle kendinizi karşılaştırmaya itebilir. Bazen bu durumu fark etmeyebilir ve kendinizi karşılaştırma hissini bile yaşamayabilirsiniz. Bu olumsuz duygularla başa çıkma yöntemi olan "yansıtma" dediğimiz savunma mekanizması devreye girebilir. Yansıtma; kişinin kendinde kabul etmediği düşünce ve davranışları başkasına yüklemesi anlamına gelir. Çocuğu başkalarıyla kıyaslamak gibi; her karşılaştırmada, aslında kendinizde olanı çocuğunuza yansıttığınızı görebilirsiniz. Bu durum, çocuğun kendini değersiz ve yetersiz hissetmesine neden olabilir.


Peki çocuk ne yapar? Değer görmek için kıyaslanmayı ortadan kaldırmalıyım düşüncesi ile harekete geçer. “Başarılı olursam kıyaslanmam ve ebeveynimden değer görürüm”. Bu cümle bir çocuğun tüm hayatını etkileyebilir, ömrü boyunca başarı ile savaş içinde olabilir. Çünkü ona öğretilen ancak başarılı olursan değer görürsün, yeterlisindir. Unutmayın, çocuk ona verilen kadardır.

Erikson, psiko-sosyal gelişim dönemlerinde yer verdiği “başarılı olmaya karşın yetersizlik duygusu” dönemini tanımlarken şuna dikkat çekmiştir; Çocuğa ebeveyninden gelmeyen destek bazen okuldan gelebileceği gibi, okulda kendine olan saygısının azalmasına neden olabilecek öğretmen tutumlarıyla karşı karşıya kalabilir.


Çocuğun başarılı olma isteğinin karşılanmasında, onların yapamayacakları becerilerden ziyade, yapabilecekleri beceriler üzerinde yoğunlaşılmalıdır. Çocuktan yeteneğinin üzerinde bir başarı göstermesini bekleyerek sonuçta başarısız olarak değerlendirmek yerine, kendi gücüne uygun düşen sorumluluklar yükleyerek başarılı kılmak en doğru davranış olacaktır. Çocuk, gerek öğretmenlerin gerek ebeveynin başarı ihtiyacını karşılamak için çabalarken zedelenir.


Bu durum çocukta anksiyete, depresyon ve yeme bozukluğu gibi hastalıkların ortaya çıkmasına neden olmaktadır.


Çocuğun değer algısı yetişkinlikte de devam eder. Örneğin; bir kişi boşanmayı başarısızlık olarak görebilir ve mutsuz olduğu bir evliliği sürdürmeye çalışabilir. Oysa gerçek başarı, mutluluğu seçmektir. Başarı sizi mükemmel yapmaz, çünkü mükemmel insan yoktur. Göreceli kavramlar, yaşamlarımızı nasıl etkilediğine dair düşündürücüdür. Sizin başarı olarak gördüğünüz bir şey, başkası için başarısızlık olabilir. Sizin için iyi olan bir başkası için kötü olabilir. Önemli olan, kendiniz ve çocuklarınız için yeterli iyi deneyimlere ulaşmak ve bu deneyimlerden keyif almayı öğrenmektir.

Başarı hayatımızın odağı olmamalı, yaşamımızda başarıya ve başarısızlıklara yer verilmelidir çünkü başarısızlık, deneyimlerden öğrenme fırsatıdır. Bu sayede büyüme ve gelişme sağlanır. Her başarısızlık, bir sonraki denemeye daha fazla bilgi ve deneyimle hazırlanmak için bir fırsattır. Aynı şekilde, başarılarımız bize mutluluk verir ve bizi motive eder.


Önemli olan, başarı ve başarısızlıkları yaşarken kendimize ve çocuklarımıza karşı anlayışlı olmak, onları kendi yollarında desteklemek ve başarılı oldukları gibi başarısız olduklarında da sevgiyle yanlarında olmaktır. Her bir deneyim, öğrenme ve büyüme için bir fırsattır. Bu farkındalıkla yaşamak, insanları daha sağlıklı ve denge içinde tutar.


Uzm.Klnk.Psk Gül Buket Mınak

Dikkat - Online danışmanlık hizmeti, herkese uygun bir hizmet değildir.
İntihar veya kendine zarar vermek gibi düşüncelere sahipseniz, sitedeki hizmetler size uygun olmayabilir.
Bu durumdaysanız aşağıdaki yardım numaraları ile iletişime geçmenizi tavsiye ederiz.

Acil Yardım Hattı: 112, Polis İmdat Hattı: 155, Aile İçi Yardım Hattı: 183, Uyuşturucu İle Mücadele Yardım Hattı: 191