Aile Danışmanı
Şennur Ergin
23 Şubat 2025
Duygular az ya da çok olursa ne olur diye hiç düşündünüz mü hatta bugünkü kimliğimize yaşam biçimimize nasıl etkisi olduğunu hatta bazı çift ve aile tartışmalarının temelinde yatan bu duyguların fazlalığı ya da azlığı yatıyor olamaz mı? Bu sorularla çalışıyoruz aslında biz, çiftlerin veya ailelerin bugün çok kavga ediyoruz bir türlü birbirimizin yaşadıklarına, düşüncelerine, öyle oluşuna, kimliğini kabul edemiyoruz diye bize başvurduklarında onları çocukluğundan bu yana partneri ile olan ilişki döngüsüne getiriyoruz ve aslında bazı şeyler aydınlığa kavuşmuş oluyor.
Örneğin bazen sorun çocuğun annesinin yokluğu değil varlığı şekli olabiliyor desem. Evet şaşırmayın bir anne çocuğuna yoğun koruma duygusuyla hata yapma şansı vermeden onların kendi yaşamını şekillendirmesine fırsat vermeden tüm hayat tarzını kendi isteği üzerine şekillendirip ağlaması gereken yerde susturulduysa gülmesi gereken yerde çok gülme başına bir iş gelir diye söylendiyse bir hata yaptığında üstünü örttüyse dünya sanki pembe duvarlardan örülü bir mekan gibi büyüttüyse ya da tam tersi dünya çok kötü bir yer insanlar çok kötü asla kimseye güvenme, sırrını verme evde oyna, okuldan çıkınca direk eve gel, arkadaşlarına özenme onlar seni bozar, Allah seni çarpar gibi yanlış tarzlarda büyütüldüyse bir çocuk bugünkü bağlanması kaygılı, kaçıngan ve kimliği eksik, korkulu, kaygılı, endişeli, mutsuz bir yapıya bürünüyor ne yazık ki. Hatta bugünkü ilişkisinde eğer bir çocuk baskılanarak büyütüldüyse, verilen değer duygusu, güven duygusu, dinlenilme duygusu, sevgi, saygı duygusu, kendini ifade etme duygusu eksik verilmiş ya da görmezlikten gelinen bir çocuk olmuşsa bugünkü ilişkisinde eşinin onu kontrol etmesine, hakimiyet kurmasına onunda uysal ve teslimiyetçi bir şekilde karşılamasına sebep oluyor. Ve zaman öyle bir ana denk geliyor ki teslimiyet tarafına seçen kişi gün geliyor bu döngüdeki bu tarafta olmayı yani kimliğini sorgulamaya başlıyor. Kimlik sorgulanırsa işte orada bir şeyler kaybediliyor ve öfke, kızgınlık oluşuyor öteki için, kadın veya erkek belki de 30 yaşından sonra ilk defa kendi yetiştirilme tarzını sorguluyor ve bu ben olamam benim kimliğim olamaz diyor teslimiyetçi duygudan kurtulmak istiyor bu da öteki için güç kaybetme artık kontrol elden gidiyor diye bir endişe ve panik yaratarak kavga etmeye "eskiden böyle değildin şimdi sana ne oldu, evlenmeden önce böyle değildin şimdi ne oldu da değiştin" demelere başlanıyor. Aslında orada birey kendi duygularına odaklanarak yanı duygu odağının iki sac ayağı olan bağlanma ve kimliğini çözümlemeye başlıyor. Anne ile olan bağlanma tarzını çözüyor ve şimdi ki kimliğine zarar verdiğini anlıyor belki de utanç duyuyor küçülmüş hissediyor bunca zaman nasıl oldu da anlayamadım diyor. Ama danışmanlıkta bunun atlatılması içinde partnerle artık kimliğini sorgulayan bulmaya çalışan bu partneri kabul etmek ve uzlaşmacı yöntemlere başvurmaları gerekiyor. İşte bu da yeni kimliğin kabul edilmesi, doğrulanması, aynalanması gerekiyor birlikte bu ilişki döngüsünün yeniden yapılandırılması ile mümkün oluyor. Bu yüzden duygularla çalışmak çok kıymetli oluyor.
Aile Danışmanın Şennur, sevgilerimle.
Dikkat - Online danışmanlık hizmeti, herkese uygun bir hizmet değildir.
İntihar veya kendine zarar vermek gibi düşüncelere sahipseniz, sitedeki hizmetler size uygun olmayabilir.
Bu durumdaysanız aşağıdaki yardım numaraları ile iletişime geçmenizi tavsiye ederiz.
Acil Yardım Hattı: 112, Polis İmdat Hattı: 155, Aile İçi Yardım Hattı: 183, Uyuşturucu İle Mücadele Yardım Hattı: 191