Geleceğe Aralanan Kapı: Üniversite

gelecege-aralanan-kapi-universite

 

 

Hayat küçük şeylerden oluşur.

Eğer sen seversen büyük olurlar.

-OSHO-


İçinde bulunduğumuz günler, çok farklı bir gelecek hayali kuran gençlerimiz için büyük önem arz ediyor. Üniversite sınavı ve arkasından başlayacak olan tercih dönemi ile birlikte üniversite sınavına giren ve puanları açıklanan öğrenciler, üniversite ve meslekler için araştırmalara başlayacak. Ben de meslek ve üniversite tercihi konusunda kafa karışıklığı yaşayarak bir umut doğru bilgiye ulaşmaya çalışan “sana” yardımcı olmak için bu yazıyı kaleme almaya karar verdim.


12 yıllık ilk ve orta öğretim hayatının son bulmasıyla birlikte hayatımız yeni bir dönüm noktasına girdi. Lise hayatı bitti ve önümüzde aşmamız gereken bir engel var. Doğru ve gerçekçi bir meslek tercihi! Meslek tercihi demişken bu noktada ülkemizde doğru bilinen yanlışlara da değinmek isteriz. Meslek tercihi hayatımızın yaklaşık 30-35 yıllık uzun bir sürecini kapsayan çok önemli bir konudur ancak genel olarak lise son sınıfa hatta sınavın bitip puanların açıklandığı tercih dönemine kadar ötelenir. Ancak bu tercih iki haftalık bir tercih döneminde hemen alınıp netleştirilebilecek bir karar niteliği taşımamaktadır. Lise hayatı boyunca sorgulanması hatta yeri gelince somut ve nesnel ölçme araçlarıyla belirlenmesi gerekmektedir.


Meslek seçiminde en önemli iki kriter ilgiler ve yeteneklerimizdir. Yani ne yapmaktan hoşlanıyoruz ve neyi iyi yapabiliyoruz. Aslına bakarsan ilk kriter neyi iyi yapabildiğimiz yani yeteneğimizdir. Neyi yapmaktan hoşlandığımız yani ilgilerimiz ikinci sırada gelmektedir. Bu ikisinin kesiştiği meslek seçimi en doğru ve pişman olma olasılığının en az olduğu seçimdir. Tabi şöyle bir ayrıntıya da değinmek isteriz ki ilgi ve yetenekler sabit değildir hele ki lise yıllarında (ergenlik dönemi) çok sık değişebilir ancak değişken de olsa lise yıllarının başlangıcından itibaren öğrencinin bir hedefinin olması hem motivasyonunu yüksek tutar hem de daha iyi bir hazırlık süreci geçirmesini sağlar. Eğer bu yazıyı okuyan “sen” lise dönemi halen devam eden bir öğrenciysen bu önemli ayrıntı üzerinde düşünmeye başlasan iyi edersin.

 

Gelelim tekrar tercih sürecine. Meslek mi üniversite mi ikileminde önceliğin ilk olarak kesinlikle meslek olmalıdır. Hangi meslek üzerinde ilerleyeceğini belirledikten sonra üniversite seçimini yapman daha sağlıklı olacaktır.


 Meslek seçimi kısmı işin en komplike kısmı diyebiliriz. Farklı alanlardan çok fazla meslek var değil mi? Hangisine öncelik vereceğiz? Öncelikle lisede kendi üzerine yoğunlaştığın alandan gidebileceğin meslekleri araştırmanı öneriyoruz. Bir insan aynı anda bütün mesleklere uygun olamaz öyle değil mi? Yani örneklemi daraltmaya kendi alanımızdan başlamalıyız. Bu noktada asla yapmamamız gereken hatalardan biri de gelen sınav puanı aralığındaki mesleklere göre tercih yapmak. Senin yakaladığın başarı sırasında farklı puan dilimlerinden çok farklı meslekler olabilir ancak asıl soru sen bunların hepsine aynı anda uygun olabilir misin? Kesinlikle olamazsın. Bu yüzden kendi başarı sıralamanda ilk hedef, alan dışı olan meslekleri elemek. Tabi bu kesinlikle bu meslekleri seçemeyeceğin anlamına gelmiyor. Eğer ki –ben alan dışı bir mesleği istiyorum- diyorsan başarı sıralamanı da göz önünde bulundurarak yapabilirsin.

 

Tercih süreci, konu hakkında fikri olan olmayan herkesin en çok müdahalede bulunduğu dönemdir. Bu noktada, öğrencileri yanıltmamak adına öğrencileri profesyonel kişilere yönlendirmek, en doğru yaklaşım olacaktır. Çevreden gelebilecek en yanlış bilgiler ise, şu meslek çok popüler onu yaz, şu mesleğe gidersen işsiz kalırsın, şu mesleğin ataması çokmuş/azmış… listeyi daha da uzatabiliriz aslında. Hepsi tanıdık geldi değil mi? Ama unutma ki bu cümleleri kuran insanların çoğu kendi hayat felsefeleri ve bakış açıları doğrultusunda seni yönlendirmeye çalışıyorlar. Bu süreçte vereceğin tüm kararlar sana ait olmalıdır. Elbette ki ailenin yönlendirmelerine ve önerilerine kulak verebilirsin ancak son söz senin olmalı ve eğer ilerde pişman olursan kendi kararından dolayı pişman olmalısın, başkasının verdiği karardan dolayı DEĞİL!


Diyelim ki, kendi başarı aralığımızda mesleğimize karar verdik. Sıra geldi üniversite tercihine. Hangi üniversitede okuyacağız? Hangi üniversite bizim beklentilerimizi karşılayabilir? İkinci önemli konumuz doğru üniversite tercihinde bulunmak. Üniversite tercih ederken ilk bakmamız gerekenler, üniversitenin bize sunacağı olanaklar ve istediğimiz bölümün akademik kadrosu. Hele ki özel sektör temelinde şekillenecek bir meslek istiyorsak üniversitenin olanakları çok önemli. Uygulama için sunduğu imkanlar, yurt dışı bağlantıları, beni global sektöre hazırlayabilecek mi, yabancı dil öğrenme süreçleri.. bunlar ilk bakmam gereken kriterler olmalıdır. Özellikle büyük şehirlerdeki üniversiteleri seçmeyi düşünüyorsam barınma imkanları nasıl, mutlaka araştırmalıyım.


Özel sektörün etikete önem verdiğini düşünürsek üniversite faktörü, kazandığım yabancı diller, katıldığım eğitim, sempozyum, seminer vs. sonucu aldığım belge ve sertifikalar.. bunların hepsi mezun olduktan sonra iş ararken beni bir adım öne geçirecek etmenlerdir.

 

Son aşama olarak hangi mesleği ve hangi üniversiteleri seçeceğimizi karar verdikten sonra tercih listemizi hazırlamak. Listemiz mutlaka istek sıramıza göre olmalı. En çok istediğimizden en az istediğimize doğru bir tercih yapmalıyız. Unutma ki “ölü tercih” diye bir şey YOKTUR! Başarı sırasına göre değil tamamen kendi istek sırana göre bir liste oluşturmalı ve KESİNLİKLE gitmek istemediğin bir bölüm ve üniversiteyi en sona bile olsa yazmamalısın.

 

Uzun soluklu bir yazının şimdilik sonuna geldik. Hayatımızın her anında kendimizi eğitmek için sürekli bir araştırma içinde olmalıyız. Özellikle de geleceğimiz için karar verdiğimiz önemli süreçlerde bütün ayrıntıları tek tek araştırmalı ve doğru karar vermek için ince eleyip sık dokuyarak emin adımlarla ilerlemeliyiz. Cervantes’ in dediği gibi "İnsan eğitimle doğmaz ancak eğitimle yaşar.” Hayatımızın her anında kendimizi yeni bilgi ve becerilerle eğittiğimiz güzel bir gelecek ümidiyle.. Benimle bu yolculuğa çıkıp sona kadar bana eşlik ettiğin için teşekkür ederim. Kaleme alınmış farklı yazılarda görüşmek üzere…

 


 

Dikkat - Online danışmanlık hizmeti, herkese uygun bir hizmet değildir.
İntihar veya kendine zarar vermek gibi düşüncelere sahipseniz, sitedeki hizmetler size uygun olmayabilir.
Bu durumdaysanız aşağıdaki yardım numaraları ile iletişime geçmenizi tavsiye ederiz.

Acil Yardım Hattı: 112, Polis İmdat Hattı: 155, Aile İçi Yardım Hattı: 183, Uyuşturucu İle Mücadele Yardım Hattı: 191