Kaygı Kaynaklı Olabilecek 8 Davranış

kaygi-kaynakli-olabilecek-8-davranis

Geçmiş deneyimlerimizin etkisi, davranış biçimlerimize yansır ve bazen başkalarına tuhaf gelebilen tutumlar geliştirmemize neden olabilir. Kaygılarımız, çoğu zaman çocukluk dönemindeki travmalarımızdan beslenir. Çocukluğumuzda yaşadığımız olumsuz deneyimler, olumsuz bir benlik algısına ve yargılanma korkusuna yol açabilir; bu da yetişkinlik dönemimizde kaygı kaynaklı kaçınma veya görmezden gelme davranışlarını ortaya çıkarabilir. İşte kaygıyla ilişkili olabilecek 10 davranışın detaylı bir incelemesi:


1. Telefona Cevap Vermemek veya Arama Yapmaktan Kaçınmak: Birçok insan, telefon görüşmelerini basit bir iletişim aracı olarak görse de, bazıları için bu durum ciddi bir stres kaynağı olabilir. Beklenmedik bir arama, çocukluğumuzda ebeveynlerimizin yönelttiği zorlayıcı soruları veya sınırlarımızın ihlal edildiği anları hatırlatabilir. Bu tür anılar, geçmişte yaşanan olumsuz deneyimlerin yeniden canlanmasına ve kaygı seviyelerinin artmasına neden olabilir.


2. Sosyal Ortamlarda Kendini Kapatmak veya Sessiz Kalmak: Sosyal kaygının en belirgin belirtilerinden biri, sosyal ortamlarda kendini geri çekmek veya sessiz kalmaktır. Kalabalık ve gürültülü bir ortamda büyüyen bireyler, bu durumun yarattığı aşırı uyarılma hissi nedeniyle sosyalleşmekten kaçınabilirler. Bu bireyler, sosyal ortamlarda kendilerini korumak amacıyla daha sakin, izole alanlar yaratma arayışına girebilirler.


3. Kimsenin Suçlu Olmadığı Durumlar İçin Sürekli Özür Dilemek: Çocukluk döneminde sık sık eleştirilen veya suçlanan bireyler, güçlü bir utanç duygusu geliştirme eğilimindedir. Bu, hatalı bir davranış sergilememelerine rağmen, özür dileme ihtiyacını hissetmelerine yol açabilir. Sürekli özür dilemek, kişinin kendi değer algısını zedeleyebilir ve sosyal ilişkilerini olumsuz etkileyebilir.


4. Sosyal Etkinliklerde Belirli Yerlerde Oturma İhtiyacı: Çocukluğunda travma yaşamış bireyler, sosyal etkinliklerde kendilerini güvende hissetmek için daha gözlem yapabilecekleri veya kendilerini koruyabilecekleri konumlar seçme ihtiyacı hissedebilirler. Bu, etkinlik sırasında herhangi bir tehdit karşısında daha hazırlıklı olmalarına yardımcı olur.


5. Aşırı Yeme veya İçme: Çocukluk dönemindeki olumsuz deneyimler, sağlıksız başa çıkma yöntemlerinin gelişmesine yol açabilir. Karşılanmamış ihtiyaçlar ve duygusal rahatlama arzusuyla birlikte, bireyler aşırı yeme veya madde kullanma gibi davranışlara yönelirler. Bu tür davranışlar, anlık bir rahatlama sağlasa da uzun vadede sağlık sorunlarına neden olabilir.


6. Birisi Yanında Çok Yakın Oturduğunda Gerginlik Hissi: Alan ihlali yaşayan bireyler, kişisel alanlarını koruma ihtiyacı hissedebilirler. Bu, sosyal ortamlarda daha mesafeli durmayı veya iletişim sırasında daha fazla alan bırakmayı gerektirebilir. Böylece, kendilerini daha güvende hissedebilirler.


7. Kolayca İrkilmek: Sürekli tetikte kalmak zorunda kalan bireyler, çevresel uyarıcılara karşı daha hassas hale gelirler. Bu durum, diğer insanların fark etmediği veya rahatsız olmadığı durumlara yüksek tepkiler vermelerine neden olabilir. Kolayca irkilme, geçmişte yaşanan travmaların bir sonucu olarak kendini gösterebilir.


8. Misafir Konusunda Hassas Olmak: Beklenmedik misafirler veya ne zaman gideceği belirsiz arkadaşlar karşısında gerginlik hissedebiliriz. Bu durum, çocukluğumuzda sınırlarımızın pek saygı görmediği anlarla bağlantılı olabilir. Misafir geldiğinde alanımıza özen gösterilmemesi, bireylerin misafir konusunda aşırı hassas olmalarına yol açabilir.


9. Plan Yapmaktan Kaçınmak: Bazı bireyler, belirsizlik ve kontrol kaybı korkusu nedeniyle plan yapmaktan kaçınabilirler. Geçmişte yaşanan hayal kırıklıkları veya olumsuz sonuçlar, gelecekteki planlarını etkileme potansiyeline sahiptir. Bu durum, bireylerin spontane olmaktan kaçınmasına ve daha fazla kaygı duymasına neden olabilir.


10. Kendini Başkalarına Kanıtlamak İçin Sürekli Çaba Harcamak: Başkalarının onayını kazanma arzusuyla hareket eden bireyler, kendilerini sürekli olarak kanıtlama çabası içinde olabilirler. Çocuklukta sıkça eleştirilen veya yetersiz hissedilen bireyler, bu davranışla kendilerini değerli hissetme arayışına girebilirler. 




Bu davranışlar, geçmişte yaşadığımız deneyimlerin bir yansıması olarak ortaya çıkar. Kaygılarımızı tanımak ve bu davranışları yönetmek, daha sağlıklı bir yaşam sürmemize yardımcı olabilir. Kendimize karşı daha merhametli olmak, geçmişle yüzleşmek ve gerekli destekleri almak, bu davranışların üstesinden gelmemize yardımcı olabilir. Unutmayalım ki, herkesin geçmişi ve başa çıkma yöntemleri farklıdır; bu nedenle kendi yolculuğumuzda sabırlı olmak önemlidir.


Ben İrem, bir psikolog olarak, duygu dünyanızı keşfetmenize ve sağlıklı başa çıkma stratejileri geliştirmeye yardımcı oluyorum. Seanslarımda, sizinle güvenli bir alan yaratmayı ve duygu takibinizin yanı sıra yaşamınızdaki zorlukları anlamanızı sağlamak için çalışmayı amaçlıyorum.

Unutmayın, yalnız değilsiniz. Kendinize bir şans verin ve bu yolculuğa birlikte çıkalım. Eğer daha fazla bilgi almak veya randevu oluşturmak isterseniz profilimden randevu oluşturabilirsiniz. Hayat, duygularımızı anlamak ve onları kabul etmekle başlar. Kendinize bir adım atın; birlikte daha iyi bir yolculuk yapalım!

Sevgiyle,

Psk. İrem BEYAZ

Dikkat - Online danışmanlık hizmeti, herkese uygun bir hizmet değildir.
İntihar veya kendine zarar vermek gibi düşüncelere sahipseniz, sitedeki hizmetler size uygun olmayabilir.
Bu durumdaysanız aşağıdaki yardım numaraları ile iletişime geçmenizi tavsiye ederiz.

Acil Yardım Hattı: 112, Polis İmdat Hattı: 155, Aile İçi Yardım Hattı: 183, Uyuşturucu İle Mücadele Yardım Hattı: 191