Şifalı Bitkiler Dükkanı

sifali-bitkiler-dukkani

“Her şeyin bittiğini düşündüğün bir an gelir.

 İşte o an, başlangıçtır.”

 

Louis L’Amour




Bir haftalık bir aranın ardından şifalı bitkiler serisi ile sizlerleyim. Yazacak çok şey birikti. Bazen kalem kağıdı elimize aldığımızda aklımıza bir şey gelmez de hiç olmayacak yer ve zamanda düşün seli akar ya, işte öyle uzakta kaldığımız bir haftada yazacak çok konu, anlatacak çok hikaye birikti benim de kesemde. Her neyse bitkilerin şifalı dünyasına girelim istiyorum bu yazımda. Sen de okumaya hazırsan ilk olarak güzel bir bitki çayı demleyip bana eşlik edebilirsin.


Hayatımızda zaman zaman oluşan kötü enerjiyi ortadan kaldırmak için insanlar çeşitli yollara başvurmuşlardır. Doğal taşlar, şifalı bitkiler daha neler neler… Şöyle bir tarihçesine bakacak olursak bitkilerin hayatımıza girişi çağlar öncesine dayanmaktadır. Öyle ki Antik çağdan itibaren şifacıların, hekimlerin en önemli esin kaynağı olmuşlardır. Bununla birlikte günümüzde alternatif tıp olarak ruh sağlığımızı iyileştirmede, rahatsızlıklarımızı gidermede bizlere çok büyük bir katkı sunuyorlar. Melisa otu, hindiba, kuşkonmaz... çeşit çeşit otlar, daha neler neler.. İlk olarak Melisa otuyla başlayalım.



Melisa Otu

Bize antik çağdan miras bırakılan melisa otu; baş ağrısı, anksiyete, uykusuzluk ve mide rahatsızlıklarında kullanılan bitkiler arasında yer alıyor. Anksiyolitik ve spazm giderici etkileriyle, hem bedensel hem de zihinsel rahatlama sağlıyor. Tedavi amaçlı kullanıldığı gibi kozmetik, parfümeri ve gıda sanayisinde de kullanılıyor.


Demlenmiş bir melisa çayını rutininize eklemek günün tüm yorgunluğunu atmanızı kolaylaştırır. Tadını biraz acı bulursanız şayet bir bardak melisa çayına ekleyeceğiniz yarım çay kaşığı bal ilavesi çayı tatlandıracağı gibi antioksidan aktivitesini de artıracaktır. Sağlıklı yaşamın en önemli anahtarlarından biri şüphesiz yeterli uyumaktır. Özellikle yatmadan önce kullanırsanız gevşemenizi ve daha rahat uyumanızı sağlar.

 


Hindiba

Papatyagiller familyasından bir ottur. Ilıman iklimli bölgelerde yetişen hindibanın açık mavi çiçekleri vardır. A, B, C, D vitaminleri bakımından oldukça zengin olan hindiba, karaciğer rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılır. Kanın toksinlerden temizlenmesine yardımcı olur. Sindirim sistemini çalıştırır, hazmı kolaylaştırır. Ayrıca iştah açıcı etkisi vardır, mide rahatsızlıklarının giderilmesine yardımcı olur.



Isırgan Otu

Çıplak elle dokunulduğu zaman kaşındırıcı özelliğini ortaya çıkaran bir bitkidir. Cildi ciddi derecede tahriş edici etkisi vardır. Bahar nezlesi gibi alerjik rahatsızların tedavisinde etkilidir. Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Kansere karşı koruyucu etkisi vardır. Ayrıca önemli bir demir kaynağıdır. Özellikle Ege bölgesinde çok fazla yöresel yemek içinde kendine yer edinen ısırgan otunun salatasını yapabilirsiniz, zeytinyağlı kavurmasını bol yoğurtla tüketebilirsiniz. Eğer otlarla aran iyiyse damağında harika bir tat bırakacağından eminiz.



Keçiboynuzu

Keçiboynuzu, hemen her aktarda karşımıza çıkan, tatlıların bile içine dahil olabilen efsane bir lezzet. Kendisi baklagiller ailesinin bir üyesi olmasıyla şaşırtıyor, tarihinin 4 bin yıl öncesine dayandığı söyleniyor. Akdeniz ikliminin hakim olduğu yerlerde kolayca yetişen keçiboynuzunun faydalarıysa insanı kendine hayran bırakıyor.

 

  • Solunum yolu enfeksiyonlarının çabucak iyileşmesine destek oluyor.
  • Kemiklerin güçlenmesinde önemli bir rol oynuyor. İleri yaşlarda görülen kemik erimelerinin de en az hasarla atlatılmasına destek oluyor.
  • Kolesterolü düşürmede de önemli etkileri olduğu biliniyor.
  • Bu özelliğiyle çeşitli kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riskini azaltıyor.
  • Antioksidan özellikler gösterdiğinden hem cildi hem de organlarımızı temizliyor, daha ışıl ışıl ve sağlıklı bir bünyeye sahip olmamıza yardımcı oluyor.


Kuşkonmaz

Diğer birçok sebze ile karşılaştırıldığında yetiştirilme şekli oldukça zahmetli ve farklıdır. Ancak bu zahmeti sadece bir kereye mahsustur. Bir kere yetiştirilen ve devamında da iyi bakılan bitki ilk iki yıl ürün vermese de, 15-20 yıl boyunca ürün verir. Ayrıca hazmı kolaylaştırır, el ve ayaklardaki şişliğin azalmasına yardımcı olur.



Zerdeçal

Hindistan safranı olarak da bilinen zerdeçal, bilinen eski şifalı bitkilerden biridir. C ve B6 vitamininin yanı sıra manganez, demir ve potasyum gibi mineraller ile antioksidan bileşenler içeren zencefil, besin değeri açısından oldukça zengindir. Yemeklerde baharat olarak ve çay şeklinde tüketilebilen bitki gıda endüstrisinde lezzet verici olarak kullanılmasının yanı sıra cilt sağlığına olan etkileri nedeniyle de bakım ve kozmetik ürünlerinde de kullanılır.



Ihlamur

Kış günlerinde en sık kullanılan bitkilerden biri olan ıhlamur, hem çayı hem de çiçeği kurutularak kullanılabilen ve yüzyıllardan beri insan sağlığına yararlarıyla tanınan hoş kokulu ve aromatik bir bitkidir. Çiçekleri ve yaprağı ile hazırlanan çayı limon, bal ya da diğer bitkilerle karıştırılarak sıcak olarak tüketilir.


İçeriğindeki vitamin, mineral ya da aromatik uçucu esansiyel yağlar içeren ıhlamur, antioksidan özelliğe sahiptir. Toksinlerin vücuttan atımını hızlandıran ve bağışıklık sistemini güçlendiren bitki, soğuk algınlıklarının, farenjit, öksürük gibi rahatsızlıklar için geleneksel tedavi yöntemidir. Boğaz tahrişlerini önlemesinin yanı sıra iltihap giderici, idrar söktürücü ve ağrı kesici özelliklere sahiptir.



Adaçayı

Kendine has bir aromaya sahip olan yumuşak ve tatlı bir lezzete sahip olan adaçayı, binlerce yıllık geçmişe sahip bir bitkidir. Akdeniz kıyılarına sahip tüm ülkelerde yetişen adaçayı, taze ya da kuru olarak çay şeklinde tüketilebilir.


Eter yağları olarak bilinen sineol, pinen ve borneol ile oleanol asidi, asparagin, flavon, irsol asidi, fumorik asit, reçine, tanen ve glikozis gibi maddeler içeren bitki, antioksidan özellikleri ile dikkat çeker. Yemeklere lezzet verici olarak da kullanılan adaçayı, etlerin dinlendirilmesi için hazırlanan soslarda da kullanılır.


Sindirim sistemi üzerinde olumlu etkilere sahip olan bitki, hazımsızlığın önlenmesinde etkilidir. Adet düzensizlikleri ve adet sancılarına iyi gelen ıhlamur, antifungal etkisi ile vücutta oluşan cilt mantarlarının tedavisinde etkin bir rol oynar.



Rezene

Kökene çok eski çağlara dayanan şifalı bir bitki olan rezene, kurutularak yemeklerde baharat olarak ya da çay şeklinde tüketilebilir. Yüksek oranda fosfor, magnezyum, potasyum, kalsiyum ve sodyum mineralleri içeren bitki, A ve C vitamini açısından da zengindir.


Flavon bileşenler ve uçucu yağlar açısından da zengin bir bitki olan rezene kozmetik ve ilaç sanayinde kullanılır. Kabızlık, gaz, şişkinlik gibi sindirim sistemi bozukluklarının ve bazı cilt hastalıklarının tedavisinde önemli rol oynayan rezene, aynı zamanda tansiyonun düzenlenmesinde de oldukça etkilidir. Emziren annelerde süt arttırmak için de önerilen bitki, yüksek potasyum içeriği sayesinde kan dolaşımını da düzenler. İdrar söktürücü özelliği ile vücuttaki fazla suyun atılmasına yardımcı olan rezene, toksinler de vücuttan uzaklaştırır.


Aslında liste uzayıp gidiyor. Ancak ben en çok işimize yarayan, günlük hayatta en çok kullandığımız bitkilerle yazımı noktalamak istedim. Amacım bizim için bu kadar yarar sağlayan, bize hem ruhen hem bedenen iyi gelen bitkileri biraz olsun yakından tanımaktı. Dünyaca ünlü bilim insanı İbn-i Sina’nın da dediği gibi “Şifasız hastalık yoktur; irade eksikliğinden başka. Değersiz bitki yoktur; tanınmamasından başka.” Çevremizdeki güzellikleri daha yakından tanıyacağımız farkındalık dolu günler dileğiyle..


Benimle bu yolculuğa çıkıp sona kadar bana eşlik ettiğin için teşekkür ederim. Kaleme alınmış farklı yazılarda görüşmek üzere…



Dikkat - Online danışmanlık hizmeti, herkese uygun bir hizmet değildir.
İntihar veya kendine zarar vermek gibi düşüncelere sahipseniz, sitedeki hizmetler size uygun olmayabilir.
Bu durumdaysanız aşağıdaki yardım numaraları ile iletişime geçmenizi tavsiye ederiz.

Acil Yardım Hattı: 112, Polis İmdat Hattı: 155, Aile İçi Yardım Hattı: 183, Uyuşturucu İle Mücadele Yardım Hattı: 191