Sizin Aşkınız Hangisi?

sizin-askiniz-hangisi

Hiç aşık oldunuz mu? Ya da aşkın gerçekten ne anlama geldiğini düşündünüz mü? Havalar güzelleşirken, aklımızda aşk varken bu konuya biraz daha derinlemesine bakalım istedik. Filmlerde, kitaplarda, efsanelerde anlatılan ve herkesin ilgisini çeken o "aşk" hissi neye karşılık geliyor? Savaşlar başlatan, her şeyden vazgeçiren tutkulu bir aşk mı yoksa daha sakin ve huzurlu bir bağlılık mı? Aşka dair tanımları, teorileri keşfederken, belki de kendi aşk hikayemizi bulabiliriz.


Aşk tanımı, kimine göre aşırı bir sevgi ve bağlılık, kimine göreyse nörokimyasal bir değişim... Freud, aşkı yaşamı temsil eden güçlü bir güdü olarak tanımlarken, bazı bilim insanları onu beynimizdeki biyokimyasal süreçlerle açıklıyor. Bu karmaşık duyguya anlam vermek zor olsa da, hissettiklerimizi anlamaya çalışmak kendimize dair daha derin bir keşfe dönüşebiliyor.


Aşkı daha iyi anlamak adına üç farklı teoriyi inceleyelim. Belki bunlardan biri, sizin aşka bakış açınızla tam olarak örtüşür. 


1. Sevgi Prototipleri Yaklaşımı: Dr. Cindy Hazan’ın Teorisi


Dr. Hazan’a göre üç tür sevgi var ve her biri ilişkilerde kendini farklı biçimlerde gösteriyor:


- Tutkulu Aşk: İlişkinin ilk dönemlerinde yoğun yaşanan, fiziksel çekimi ve yakınlığı içeren bir duygu. Bu duygunun ilk yıl zirve yapıp sonrasında sakinleştiği, ancak asla tamamen yok olmadığı düşünülüyor.

  

- Bakım Veren Sevgi: Partnerimize karşı derin bir ilgi ve özen duymak, hasta olduğunda onun için endişelenmek ya da mutluluğuna önem vermek gibi davranışları içeriyor.

  

- Bakım Alan Sevgi: Bu ise partnerimizin bize gösterdiği ilgi ve şefkati hissettiğimiz anlar. Her iki partnerin de hem bakım veren hem de alan tarafta olduğu ilişkiler daha dengeli ve uzun soluklu olabiliyor. 


Dr. Hazan’a göre, sağlıklı bir ilişkide bu üç sevgi türünün dengeli bir şekilde bulunması ilişkiyi daha sağlam hale getiriyor. 


2. Sternberg’ün Aşk Üçgeni Kuramı


Dr. Robert Sternberg, aşkı bir üçgenle ifade ediyor. Bu üçgende yakınlık, tutku ve bağlılık olmak üzere üç temel bileşen yer alıyor:


- Yakınlık: Partnerler arasındaki anlayış, iletişim ve duygusal bağ.

- Tutku: Fiziksel çekim ve romantik arzu.

- Bağlılık: İlişkiye karşı duyulan sadakat ve adanmışlık.


Sternberg’e göre, bu üç bileşenin farklı yoğunluk ve kombinasyonları, çeşitli aşk türlerine yol açıyor. Örneğin, yakınlık ve bağlılık yoğun olduğunda “Arkadaşça Aşk” ortaya çıkarken, üç bileşenin de güçlü olduğu ilişkiler “Mükemmel Aşk” olarak tanımlanıyor. 


Bu yaklaşım bize aşkın zamanla değişen, evrilen bir duygu olduğunu ve her ilişkinin farklı bir yapıya sahip olabileceğini anlatıyor. Belki siz de ilişkinizde bu üç bileşeni arıyor ya da bunlardan hangisinin öne çıktığını fark etmeye başlıyorsunuzdur.


3. Lee’nin Aşk Stilleri Teorisi


Sosyolog John Lee, aşkı renklerle ifade ediyor ve her biri farklı bir duygusal yapıyı simgeleyen altı farklı aşk tarzı tanımlıyor:


- Eros: Fiziksel çekimin ve romantizmin ön planda olduğu, yoğun ve tutkulu bir aşk.

- Ludus: Aşkı bir oyun gibi gören, eğlence odaklı ve bağlılıktan kaçınan bir tarz.

- Storge: Arkadaşlıktan doğan, güvene ve ortak değerlere dayalı sakin bir aşk.

- Pragma: Mantık ve uyum arayışıyla şekillenen, uyumlu bir ilişkiyi önemseyen aşk.

- Mania: Sahiplenici, bağımlı ve kaybetme korkusunun yoğun olduğu bir aşk tarzı.

- Agape: Özverili, fedakar ve karşılık beklemeyen bir aşk.


Bu aşk stilleriyle ilgili çalışmalar, Eros ve Storge tarzında ilişki yaşayanların daha yüksek doyum aldığını, Ludus tarzı ilişkilerin ise daha kısa sürede sona erme eğiliminde olduğunu gösteriyor.


Bu teoriler, aşkı anlamamıza yardımcı olurken, aslında her birimizin aşkı çok farklı bir şekilde deneyimlediğini de gözler önüne seriyor. Kendi duygularınızı gözden geçirip “Sizin aşkınız hangisi?” diye sorduğunuzda, belki de aşkınızı daha iyi tanımlayabileceksiniz. Aşkın tek bir tanımı olmasa da, kendi beklentilerimizi ve duygularımızı anlamak, aşk yolculuğumuzda bize rehberlik edebilir.



Ben İrem, bir psikolog olarak, duygu dünyanızı keşfetmenize ve sağlıklı başa çıkma stratejileri geliştirmeye yardımcı oluyorum. Seanslarımda, sizinle güvenli bir alan yaratmayı ve duygu takibinizin yanı sıra yaşamınızdaki zorlukları anlamanızı sağlamak için çalışmayı amaçlıyorum.

Unutmayın, yalnız değilsiniz. Kendinize bir şans verin ve bu yolculuğa birlikte çıkalım. Eğer daha fazla bilgi almak veya randevu oluşturmak isterseniz profilimden randevu oluşturabilirsiniz. Hayat, duygularımızı anlamak ve onları kabul etmekle başlar. Kendinize bir adım atın; birlikte daha iyi bir yolculuk yapalım!

Sevgiyle,

Psk. İrem BEYAZ

Dikkat - Online danışmanlık hizmeti, herkese uygun bir hizmet değildir.
İntihar veya kendine zarar vermek gibi düşüncelere sahipseniz, sitedeki hizmetler size uygun olmayabilir.
Bu durumdaysanız aşağıdaki yardım numaraları ile iletişime geçmenizi tavsiye ederiz.

Acil Yardım Hattı: 112, Polis İmdat Hattı: 155, Aile İçi Yardım Hattı: 183, Uyuşturucu İle Mücadele Yardım Hattı: 191