Sosyal Medya Metrikleri 102: Takipçi Büyüme Oranı, Demografik Veriler ve Daha Fazlası

22 Eylül 2023

Burak

Serinin ilk yazısında, sosyal medya metriklerinin temellerine birlikte göz attıktan sonra; şimdi sıra, konunun biraz daha derinlerine inmekte. Konu sosyal medya olunca takibi yapılması gereken veriler elbette çok fazla ancak bu yazıda benim özellikle odaklanmak istediklerim, hedef kitleyle ve giderek popülerleşen Instagram hikayeleriyle doğrudan bağlantılı olan metrikler.

Sosyal medya başta olmak üzere, her türlü iletişim stratejisinin yaratımında ilk ve en önemli aşamanın hedef kitleyi belirlemek, tanımak ve anlamak olduğuna inanıyorum. Sosyal medya da, bizlere bu konuda çok sayıda faydalı veri sunuyor. Bu noktada, ilk olarak söz etmek istediğim metrik, takipçi büyüme oranı.

Burada takipçi sayısıyla takipçi büyüme oranını karıştırmamalıyız. Binlerce takipçiye sahip misiniz, değil misiniz konusundan söz etmiyorum. Tersine, çok daha az bir takipçi sayısına sahipseniz bile, iyi bir takipçi büyüme oranına sahipseniz bu fazlasıyla umut verici. Çünkü bir düşünün, takipçi sayısını etkileyen onlarca unsur varken onu tek başına değerlendirmek, ne kadar gerçekçi? Ben her zaman yüz binlerce takipçiden oluşan ama inaktif ve ilgisiz bir kitledense, çok daha düşük sayıda ama tam anlamıyla aktif ve ilgili bir kitlenin daha faydalı olduğunu söylüyorum. Yani fikrimce önemli olan nicelik değil, nitelik. Siz de hesabınızın takipçi büyüme oranını, örneğin her ay sizi yeni takip etmeye başlayan hesapların sayısını toplam takipçi sayınıza bölerek ve çıkan sonucu 100’le çarparak elde edebilirsiniz. Bu hesaplama sonucunda yüksek bir oran elde ediyorsanız bu, paylaştığınız içeriklerin hedef odaklı, kişisel, bağ kurmaya elverişli ve etkileşime kapı aralayan içerikler olduğunu gösterir diyebiliriz.

Ulaşmak istediğiniz kitleyle ilgili size iyi bir içgörü sağlayacak bir diğer metrik de, kullanıcıların demografik bilgileri. Takipçilerinizin cinsiyet ve yaş dağılımı nasıl? Sizi en çok hangi şehir ve ülkelerden kullanıcılar takip ediyor? Takipçilerinizin hafta boyunca en aktif oldukları günler ve saatler neler? Demografik metrikler, diğerlerine kıyasla her ne kadar daha basit gibi görünseler de, sosyal medya stratejinizin etkisini akıl almaz bir şekilde değiştirebilirler. Nasıl mı?

Bir düşünün, büyük bir kitlenin karşısında önemli bir konuşma yapıyorsunuz. Size sorarsak, çok etkili ve ikna edici bir konuşma hazırladınız; başarıya ulaşmama şansınız yok. Oysa bir bakıyorsunuz, karşınızdaki kitle üzerinde öngördüğünüz etkiyi maalesef ki yaratamamışsınız. İşte bu noktada genellikle çok önemli bir konu atlanıyor, o da şu: anlattıklarınızın kitleniz üzerindeki etkisi, her zaman için onları kendileriyle ne oranda özdeşleştirebildikleriyle ilgili oluyor. Eğer aktardıklarınız karşınızdaki topluluğun ilgisini çekmiyorsa ve hiçbir açıdan kendileriyle bağ kuramıyorlarsa, verdiğiniz mesajlar doğru yere ulaşmıyor. Demografik metrikler işte tam da bu veriyi sunuyor size.


Takipçilerinizi demografik verilerine göre spesifik ve üzerinde çalışılabilir persona’lara ayırarak ilerlemek, sosyal medya stratejilerinin başarıya ulaşmasında büyük rol oynuyor. Sebebi, sizi takip edenlere tam olarak istediklerini sunmanıza olanak sağlaması. Burada özgünlüğünüzü bir kenara atın ve hedef kitleniz neyle ilgileniyorsa onu paylaşın demek istemiyorum. Tam tersi, doğallığınızı ve samimiyetinizi koruyun, siz yine siz olun ama anlatmak istediklerinizi hedef kitlenizin kendisiyle özdeşleştirebileceği şekilde anlatın. Örneğin bu, takipçilerinizin yaş ortalamasına göre iletişim dilinizde birtakım değişiklikler yapmak olabilir.

Bir diğer odaklanmak istediğim konu, gün geçtikçe daha yaygın olarak kullanılan ve etkisi artan Instagram hikayeleriyle ilgili metrikler. Y ve Z kuşakları arasında 4 kişiden 1’inin herhangi bir ürünü satın almaya veya herhangi bir hizmetten yararlanmaya karar vermeden önce o markaların hikayelerine göz attığını biliyor musunuz? Evet, Instagram hikayelerini kullanan kişi sayısı günde 500 milyonu bulmuşken, bu hikayelerle ilgili verilerin sağlayacağı yararları yadsımak yapılabilecek en büyük hatalardan biri bana kalırsa. Öyleyse en temel olanlarına hızlıca göz atalım.

İlk yazıda erişim ve gösterim kavramları arasındaki farkı konuşmuştuk. Aynı metrikler hikayelerde de geçerli. Erişim, içeriğinizin kaç tek kişi / hesap tarafından görüntülendiğini gösterirken; gösterim, içeriğinizin toplamda kaç kez görüntülendiğini ortaya koyuyor. Bu farklılıktan yola çıkarak şöyle bir yorum yapabiliriz, eğer hikayelerinizde gösterim sayısının düştüğünü gözlemlerseniz, içeriklerinizin kalitesini yeniden gözden geçirmeyi düşünebilirsiniz. İnteraktif, eğlenceli ve bağ kurmaya yönelik hikayeler her zaman olumlu sonuçları beraberinde getiriyorlar.


Instagram hikayelerinde takip edilmesi gereken diğer dört metrikse; ileri, gerisonraki hikaye ve çıkış. İleri, bir sonraki hikayenizi görmek üzere ilerleyenlerin sayısını; geri, hikayenizde yer alan önceki paylaşımları görmek üzere geri gidenlerin sayısını; sonraki hikaye, sizden sonraki hesabın hikayesine geçiş yapanların sayısını ve çıkış, hikayenizden çıkanların sayısını gösteriyor. Bu bilgilerden yola çıkarak, ileri ve geri istatistiklerinin yüksek, sonraki hikaye ve çıkış’ınsa az olması ideal olan senaryo diyebiliriz.

Bu metrikler başta olmak üzere sosyal medya hesaplarınıza dair tüm verilerin düzenli olarak takibini yapmak gerçekten çok önemli. Hatta, gelişmek ve daha iyiye doğru ilerlemek istiyorsanız şart diyebilirim. Bu bilgilerin size şimdilik faydalı olduğunu umuyor ve sosyal medya, dijital pazarlama, içerik üretme gibi konular üzerine yeni sohbetlerde buluşmak üzere diyorum.

Dikkat - Online danışmanlık hizmeti, herkese uygun bir hizmet değildir.
İntihar veya kendine zarar vermek gibi düşüncelere sahipseniz, sitedeki hizmetler size uygun olmayabilir.
Bu durumdaysanız aşağıdaki yardım numaraları ile iletişime geçmenizi tavsiye ederiz.

Acil Yardım Hattı: 112, Polis İmdat Hattı: 155, Aile İçi Yardım Hattı: 183, Uyuşturucu İle Mücadele Yardım Hattı: 191