Bağlanma Stilleri: Bağlanma Stilin İlişkilerin Hakkında Ne Söylüyor?

baglanma-stilleri:-baglanma-stilin-iliskilerin-hakkinda-ne-soyluyor

“Daha önce hiç sahip olmadığın bir şeye sahip olmak istiyorsan

daha önce hiç yapmadığın bir şeyi yapmalısın.”

 

Nossrat PESESCHKİAN


Kitaplar ve filmlerdeki terapi sahnelerinde çok aşina olduğumuz bir söz vardır. “Şimdi, biraz çocukluğunuza inelim.” Çoğumuz için artık bir klişe haline gelen bu söz tam olarak neyi vurgulamaktadır, hiç düşündünüz mü? Şüphesiz ki her insanın yaşam döngüsü biricik ve eşsizdir ancak farklı insanlar arasında benzer davranışları tetikleyen bazı psikolojik faktörler de vardır ki bunlardan birisi de bireyin ilişkilerinde sergilediği bağlanma stilleridir.


Bağlanma, ‘başka bir insanla kurulan bağ’ olarak tanımlamakla birlikte J. Bowlby bağlanmayı ‘insanlar arasında devamlılık gösteren psikolojik bir bağlılık’ olarak tanımlamıştır.


Bowlby’nin ortaya attığı bağlanma kuramına göre bireylerin erken çocukluk döneminde ebeveynleriyle kurduğu bağlanma tarzları, yetişkinlik dönemindeki ilişkilerini doğrudan etkilemektedir. Yani filmlerde ve kitaplarda, psikologların danışanın çocukluğuna inme isteği kişisel bir meraktan ziyade, bireyin çocukluğunda yaşadığı ve geliştirdiği ilişkilerden yola çıkarak günümüz hakkında yorumda bulunmaktır. Bowlby ve ardından yapılan çalışmalar ile birlikte 4 farklı bağlanma stili olduğu bulunmuştur.


  • Güvenli bağlanma,
  • Kaygılı bağlanma,
  • Kaçınmacı bağlanma,
  • Düzensiz bağlanma. 


Güvenli Bağlanma


Güvenli bağlanan çocukların ebeveynleri genellikle çocukları ile daha çok vakit geçirir ve diğer bağlanma stillerine kıyasla çocuğun ihtiyaçlarına daha hızlı yanıt verirler. Güvenli bağlanmış çocuk ebeveyni gittiğinde üzülür ve geri döndüğünde kolayca sakinleşir. Yabancılar yerine ise her zaman ebeveynlerini tercih ederler. Bu bağlanma stiline sahip olan insanlar:


  • Kendilerini, duygularını partnerine karşı dışa vurmaya daha eğilimlidir.
  • Genellikle başkalarına yaklaşmakta, güvenmekte ve bir ilişkiye başlamakta zorluk çekmezler.
  • Evliliği sürdürme olasılığı, diğer bağlanma tarzlarına göre daha fazladır.
  • İlişkilerinde sevgi, bağlılık ve güven olduğunu belirtirler. Sürekli terk edilme korkusu yaşamazlar.
  • Partnerinden destek istemekten kaçınmazlar, partnerine duygusal destek verirler.
  • Partnerinin hatalarına rağmen onu kabul eder ve desteklerler. Aralarındaki konuşmalar da sıcak ve samimidir.
  • Diğer bağlanma tarzına sahip yetişkinlere göre, ilişkilerinde daha mutludurlar veya mutlu olma olasılıkları daha yüksektir.


Kaçınmacı Bağlanma


Kaçınmalı güvensiz bağlanan çocuklarda ise ebeveynlerinden kaçınma gözlemlenir. Bu çocuklar ebeveynden gelen bir ilgiyi reddetmeyebilir fakat özellikle aramazlar da. Ayrıca güvenli bağlanma stilinden farklı olarak ebeveyn ve yabancı arasında bir tercihte bulunmazlar. Bu bağlanma stiline sahip olan insanlar:


  • Başkalarına güvenmekte, yaklaşmakta ve bir ilişkiye başlamakta zorlanırlar.
  • Gerçek aşkın filmlerde olduğuna, gerçekte olsa bile sonsuza dek sürmeyeceğine inanabilirler.
  • Bağlanma konusunda isteksiz olurlar.
  • Ayrılmanın kaçınılmaz olduğu düşüncesiyle bir ilişkiye başlamak istemeyebilirler. 


Düzensiz Bağlanma


Düzensiz bağlanma stiline sahip olan çocuklar diğer stillerinden farklı olarak açık bir bağlanma stili davranışı göstermezler. Bakıcılara karşı eylemleri ve tepkileri, genellikle kaçınma veya direnme dahil olmak üzere farklı davranışların bir karışımı olarak gözlemlenir. Bu çocuklar, bazen bir bakıcının yanında şaşkın veya endişeli görünen sersemlemiş davranışlar sergiliyor olarak tanımlanabilir. Ebeveynlerin tutarsız davranışlarının, bu bağlanma tarzına katkıda bulunan bir faktör olabileceği düşünülmektedir.       


Bağlanma Stilleri Değişebilir mi?


Yazının genelinden anlaşıldığı üzere kişiler arası sağlıklı ilişkilerde istenir olan güvenli bağlama stilidir. Çocukluktan itibaren güvenli bağlama stili geliştiren kişiler yetişkinlik döneminde daha sağlıklı ilişkiler sürdürmektedir. Ancak kaygılı, kaçınmacı veya düzensiz bağlanma stiline sahipseniz ne olacak? Sevindirici haber! Araştırmalar, insanların uzun süreli bir ilişkiye girdiklerinde bağlanma stillerinin değişebilmesinin mümkün olduğunu göstermektedir. İki yıllık bir ilişkide kişilerin %30’unun bağlanma tarzını değiştirebildiği görülmüştür. Bazı ilişkiler, insanlara çocukluk döneminde sunulmayan güvenli bir model oluşturur ve kişi bu konuda farkındalık geliştirebilirse bağlanma tarzını da değiştirmesi mümkündür. Önemli olan farkındalığın olabildiğince yüksek tutulmasıdır.


Hayat, kocaman bir ilişkiler yumağı ve bizler bu yumakta kendine yer edinmek isteyen birer figüranız sadece. Bu süreçte belki de en önemli faktör “güven”, ilişkilerin en önemli problemi de şüphesiz güven problemi. Ne diyordu Nuri Pakdil bir yazısında, “Yapayalnız dolaşıyor bu çağın insanı, çünkü birlikte yürüyecek kadar güvenmiyor kimse birbirine.” Güvenebileceğin birini bulmak, güvenilir biri olmaktan geçiyor aslında.

 

Bugünkü yazımda çocukluk döneminde kurduğumuz psikolojik ağın, yetişkinlik döneminde bizi ve ilişkilerimizi nasıl etkilediği hakkında farkındalık oluşturmak istedim. Benimle bu yolculuğa çıkıp sona kadar bize eşlik ettiğin için teşekkür ederim. Kaleme alınmış farklı yazılarda görüşmek üzere…



Dikkat - Online danışmanlık hizmeti, herkese uygun bir hizmet değildir.
İntihar veya kendine zarar vermek gibi düşüncelere sahipseniz, sitedeki hizmetler size uygun olmayabilir.
Bu durumdaysanız aşağıdaki yardım numaraları ile iletişime geçmenizi tavsiye ederiz.

Acil Yardım Hattı: 112, Polis İmdat Hattı: 155, Aile İçi Yardım Hattı: 183, Uyuşturucu İle Mücadele Yardım Hattı: 191