Covid-19 Dönemine Özel: Yeni Sosyal Medya Stratejileri İçin Doğru Zaman

22 Eylül 2023

Burak

Oldukça hassas ve belirsiz bir dönemden geçiyoruz. Okuduğumuz haberler, çevremizde konuşulanlar, mesaj gruplarımıza gelen sözde “gerçek” duyurular… Her biri geleceğe dair hissettiğimiz endişeyi ve kaygıyı artırıyor. İşte, bugünlerde bir marka olarak size de çok iş düşüyor. Neden mi? Çünkü az önce endişe ve kaygı hissediyoruz derken kullandığım “biz” kelimesinin içinde takipçileriniz, markanızla yakından veya uzaktan bağ kuran herkes var.


Bir ürün, marka veya hizmetin başarısı, sürekli değişen koşullara ne oranda adapte olabildiğiyle yakından ilişkilidir diye düşünüyorum. Şu andaysa, bu değişimin en üst boyutlarından birini yaşıyoruz. Bu yüzden işe, her gün yeni bir habere uyandığımızı da göz önünde bulundurursak, sizi takip edenlere karşı sorumlu olduğunuzu fark ederek başlamakta fayda var. Bugüne kadar oluşturduğunuz kimliğin, duruşun ve vizyonun paralelinde bu süreçte onlara neler sunabileceğinizi, kitlenizle ne gibi paylaşımlarda bulunabileceğinizi netleştirmeniz çok önemli. Peki bunu nasıl yapabilirsiniz?

İlk olarak, adaptasyonunuzu dijital ortamdaki iletişim dilinize yansıttığınızdan emin olun. Çünkü günün sonunda, özellikle de yüz yüze görüşme şansımızın bulunmadığı bu günlerde, dijitalde kullandığınız ifadeler her zamankinden çok daha büyük önem taşıyor. Örneğin Nike, Covid-19 sürecinin ilk günlerinden başlayarak “Play inside, play for the world (İçeride oyna, dünya için oyna).” dedi ve yarattığı kimliğin paralelinden şaşmadan, bugünün koşullarına uyum sağladı; ev ortamında aktif olmak konusunu merceğine aldı ve iletişim dili aracılığıyla yalnızca yönünü değiştirdi, çok doğru bir şekilde. Siz de bu dönemde değişen koşullarla uyumlu, daha empatik, duyarlı, bütüne ve birbirimize karşı olan sorumluluklarımıza atıfta bulunan bir dil geliştirmek üzerinde çalışabilirsiniz.

Bu önerime, önceden planladığınız paylaşımları bir süreliğine durdurmak da dahil tabii. Hepimiz hızla değişen bir gündemin tam ortasındayken ve yarının ne getireceğini pek de bilemiyorken, planlı paylaşımlar bir süreliğine durmalı; yerlerini anlık ve en son gelişmelere uyum sağlayan paylaşımlar almalı.


Ürün, marka veya hizmetinizin online olarak gerçekleştirilebilecek taraflarının bir listesini çıkardınız mı? Bir an önce çıkarmanızı öneriyorum, sonra da onları parlatmanın yollarını geliştirmenizi. Şundan bahsediyorum, diyelim ki bir ürününüz var ve önceden bu ürünle ilgili atölyeler düzenliyordunuz. Online’a taşıyın! Online workshop’larınız için yeni tasarımlar çalışın, takipçilerinizle paylaşın, aranızdaki bağın gevşememesi için çaba gösterin. Takipçileriniz için challenge’lar yaratın, evde kaldıkları bu süreçte onları desteklediğiniz öneriler verin. Bu öneriler, ev konseptiyle uyumlu olduğu kadar, marka değerlerinizle de bağlantılı olmalı, bunu atlamayın.

Hep birlikte aynı anda deneyimlediğimiz bu yeni dijitalleşme çağı, bir başlangıç. Covid-19 süreci sona erdiğinde de, birçok proje dijital olarak sürmeye devam edecek; online atölyeler, buluşmalar, sohbetler yükselişte kalacak. Siz temeli şimdiden atın.


Ve tabii ki canlı yayınlar. Karşınıza çıkıyordur, birçok marka takipçileriyle canlı yayınlar aracılığıyla iletişimde kalıyor. Bu doğru bir strateji evet, ancak burada dikkat edilmesi gereken çok önemli bir nokta var: canlı yayınların sağlam bir temele oturtulmuş olması, değerlerinizle uyumlu bir çerçevede gerçekleştirilmesi, takipçilerinize gerçek anlamda katkı sağlaması. Bir başka deyişle, yayınınıza katılanların, yayın sona erdiğinde kaliteli zaman geçirdiğini düşünmesi ve geriye dönüp baktığında edindiği yeni bakış açıların zihninde gayet açık ve net olması önemli. Yayınlarınızın bu niteliklere sahip olduğundan eminseniz, canlı yayınlar kitlenizle iletişimde kalmak için çok etkili. Çünkü unutmayın, sürekli olarak evlerde zaman geçirmek bizleri, sosyal ihtiyaçlarımızı giderebileceğimiz kanallar aramaya itiyor. Kitleniz ve onların aracılığıyla sizinle henüz tanışmamış olanlar için bile doğru kanal siz olabilirsiniz. Yaratıcılığınızın sınırlarını zorlayın.

Son olarak, Covid-19 gelişmeleriyle ilgili paylaşımlarda bulunuyorsanız, takipçilerinizi doğru ve resmi kaynaklara yönlendirdiğinizden emin olun. Kaynağı belirsiz paylaşımlara sosyal medyanızda yer vermek, kitlenizin gözünde güvenilirliğinizi büyük ölçüde azaltacaktır.

Dijital pazarlama ve Covid-19 süreciyle yakından ilgileniyorsanız, sizlerle harika bir kaynak paylaşarak yazımı sonlandırmak istiyorum. Geçtiğimiz Nisan ortasında gerçekleştirilen Marketing Week; Sam Taylor, Craig Tuck, Zoe Harris gibi üç başarılı ismi bir araya getirdi ve üçlü, pandemi sürecinin dijital pazarlama üzerindeki kısa, orta ve uzun dönem etkilerini tartıştı. Videoda aktarılanları dinledikten sonra, marka güvenilirliğinden sosyal medya stratejilerine, dijital pazarlamayla ilgili birçok konuya dair yeni bakış açıları kazanacağınızdan eminim.

Link: https://www.marketingweek.com/coronavirus-crisis-impact-digital-marketing/

Dikkat - Online danışmanlık hizmeti, herkese uygun bir hizmet değildir.
İntihar veya kendine zarar vermek gibi düşüncelere sahipseniz, sitedeki hizmetler size uygun olmayabilir.
Bu durumdaysanız aşağıdaki yardım numaraları ile iletişime geçmenizi tavsiye ederiz.

Acil Yardım Hattı: 112, Polis İmdat Hattı: 155, Aile İçi Yardım Hattı: 183, Uyuşturucu İle Mücadele Yardım Hattı: 191