27 Eylül 2023
Daha önce hiç karşınızdakine kendini veya işini geliştirebileceğini düşündüğünüz bir öneride bulunurken pek de doğru anlaşılmadığınızı, hatta karşınızdakinin söylediklerinizden alındığını hissettiğiniz oldu mu? Ya da tam tersi. Bana sorarsanız, bu gibi yanlış anlaşılmaların en büyük sebeplerinden biri, etkili iletişim için nasıl eleştiri yapılacağı ile ilgili atladığımız noktalar olması. Bu yüzden, bugün yapıcı eleştiri yapmaktan bahsedelim istedim, yazının sonunda çok sevdiğim Sandviç Metodu’uyla da tanışmaya hazır olun.
Eleştiri öyle bir şey ki, doğru yapıldığında akıl almaz kıvılcımları tetikleyebilirken, dozu kaçırıldığında tüm yaratıcılığı öldürebilir. İşte bugün ‘yapıcı eleştiri’ yapmanın yollarına yakından bakalım istiyorum biraz. Öncelikle bir eleştirinin hedefiyle doğru orantılı bir etki yaratabilmesi için geçerli olması gerekiyor. Ne demek mi istiyorum? Eleştirmeden önce araştırmalısınız. Konuya hakim olmalı, karşınızdakiyle belli bir seviyede bilgi birikimine sahip olarak iletişim kurmalısınız; böylece duygusal tepkilerin önüne geçebilirsiniz.
Çoğu zaman, karşımızdakine bir eleştiride bulunuyoruz, biraz zaman sonra bir de bakıyoruz ki konu dallanıp budaklanmış, hiç niyet etmediğimiz noktalara gelmiş, hedefi kaçırmışız. İşte burada kilit nokta, hep hedef odaklı kalmayı başarmak ve bunu neyi, neden eleştirdiğinizi iyi bilerek yapmak. Diyorum ki, kişiyi değil durumu eleştirin. Konuyu kişiselleştirmekten kaçının ve herhangi bir şeyin daha iyiye gidebilmesi için ne yapılması gerektiğine odaklanın. Örneğin, telaşla yetiştirmeye çalıştığınız bir projede gördüğünüz eksiklikleri dile getirirken, odağınız o projeden sorumlu olan iş arkadaşınızın özensizliği olmamalı; eksikliklerin ne olduğu ve onları daha iyiye taşımak için nasıl dönüştürebileceğiniz olmalı.
Bu da bizi çözüm odaklı olmaya, eleştirimizi kendi önerilerimizle harmanlayarak anlatmanın önemine getiriyor. Bu yüzden size önerim, yaptığınız eleştirileri bir çözüm önerisiyle birlikte paylaşmayı deneyin. Bu süreçte özeleştiri yapabiliyor olmanız, konuyla ilgili kendi gelişebileceğiniz noktaları farkına varıp sorumluluğunu üstlenmeniz önemli. Ürettiğiniz çözüm zamanlı, spesifik, açık ve uygulanabilir olsun. Belirtmekte fayda var, bu her eleştirinin beraberinde bir çözüm önerisi getirmesi gerektiği anlamına gelmesin. Elbette kimi durumlarda çözümsüz hissedebiliyoruz, yine de burada bahsettiğim, ‘kötü olmuş / beğenmedim’ gibi ifadeler kullanıp geriye çekilmemek.
Son olarak sizleri ‘Sandviç Tekniği’ ile tanıştırmak istiyorum. Tekniğin felsefesi, bir fikrin, ürünün veya işin hiçbir zaman tamamen kötü veya tamamen iyi olamayacağı düşüncesi üzerine kurulu. Yani diyor ki, her şeyin eksikleri, fazlaları, zayıf ve güçlü yanları var; yapıcı bir eleştiri, her iki tarafı da fark etmeli ve kabul etmeli. Sadece bu kadarla sınırlı kalmamalı, dile getirmeli. Örneğin, Sandviç Metodu’na göre, yapıcı bir eleştiri yaparken, özellikle de biraz olumsuz bir şey söyleyeceksek, konuya olumlu bir mesaj vererek başlamak gerekiyor. Esas söyleyeceğinize geçmeden önce, o kişinin veya konunun olumlu bir yanını ifade ediyorsunuz, böylece sandviçin üst ekmeğini hazırlamış oluyorsunuz.
Sonra sıra asıl vermek istediğiniz mesaja geliyor. Burada BeCourtney’in 1996’da yapıcı eleştiriler üzerine ettiği birkaç sözü alıntılamak istiyorum: “Bu kısımda dikkat etmemiz gereken şey olumsuz mesaja geçiş kısmında kullandığımız bağlaçlardır. ‘Ama’, ‘lakin’ ,‘fakat’ , ‘ancak’ , gibi bağlaçlar kendilerinden önceki söylenenlerin değerini azaltır hatta önceki cümleyi yalanlamış olur. Başta söylediklerimiz anlamını yitirir, seçici dikkat artar ve kişi eleştirileceğinden emin bir şekilde diğer söylediklerinizi dinlemeye başlar. Ve yüksek ihtimalle de savunma durumuna geçer.” Bu yüzden bu noktada sihirli bağlacımız: ‘ve’.
Son adımsa, konuyu yine olumlu bir şekilde tamamlamak. Olumsuz mesajını verdikten sonra, sıra tekrar olumlu bir cümle kurmaya geliyor. Böylece iki olumlu sandviç ekmeğinin arasına olumsuz eleştirinizi yedirmiş oluyorsunuz. Hepsini birlikte ısırdığındaysa ortaya lezzetli bir tat çıkıyor.
Dikkat - Online danışmanlık hizmeti, herkese uygun bir hizmet değildir.
İntihar veya kendine zarar vermek gibi düşüncelere sahipseniz, sitedeki hizmetler size uygun olmayabilir.
Bu durumdaysanız aşağıdaki yardım numaraları ile iletişime geçmenizi tavsiye ederiz.
Acil Yardım Hattı: 112, Polis İmdat Hattı: 155, Aile İçi Yardım Hattı: 183, Uyuşturucu İle Mücadele Yardım Hattı: 191