Ferdengeçti Çiçekleri

Aile Danışmanı

Şeyma Akyüz

24 Aralık 2024

(Baştan söyleyeyim niyetim erkek düşmanlığı değil elbette. Erkeğin kadına olan şiddetine düşmanım.)

Bu tablonun aynısı odamda da asılı. Çok seviyorum, o yüzden yazımı bu fotoğrafla anlamlandırmak istedim.

Çünkü güzel ülkemin; görülmemiş, duyulmamış ama zihni ve ruhu çiçeklerle dolu olan tüm kadınlarını bana anlatıyor. Hatta bu tabloyu aldıktan çok sonra eğitimimi aldığım hocamın bir kitabı yayınlandı. “Ferdengeçti Çiçekleri” diye. Baba şiddetini çok çarpıcı verilerle ve hikayelerle anlatıyor. Kitabın ismi ‘gözlerinin feri sönmek’ deyiminden geliyor. İşte o görülmeyen, duyulmayan küçük kız çocuklarına bir isim vermeyi amaç edinmiş hocalarım. Artık bir isimleri var diyor “ferdengeçti çiçekleri”..

Sonra ben de bu tabloya aynı ismi verdim tabii.

Zor bir coğrafyayız. Ama kadını, çocuğu, canlıyı korumak konusunda çok daha zor bir coğrafya. Çooook uzun yolumuz var daha bunların değişmesi için. Ümitsizlik değil elbet niyetimiz. Ümitsizlik, karamsarlık hayatın tadını daha da kaçırır. Tadı kaçmış bir hayatı yaşamak zulüme döner.

Ama diyeceğim şu ki bu coğrafyanın bir yanı kederse diğer yanı utanç.. Kederini utancına bulayan da çoğunlukla kadın oluyor bu hayatta. Erkeğin kadına yaptığı her türlü şiddetten yine kadın utanıyor. Kadın “bana tecavüz etti” diyemiyor. Kadın “beni dövüyor” diyemiyor. “beni aldattı, boşanacağım” diyemiyor. Ama erkek hiç utanması olmadan çok güzel “beni tahrik etti” diyebiliyor. “Rızası vardı” diyebiliyor. “İçkiliydim, kıskandım o yüzden dövdüm” diyebiliyor. “beni aldattı kendime hakim olamadım o yüzden öldürdüm” diyebiliyor. HİÇ UTANMADAN.

Oysa bir bıraksanız da yaşasak her yanı çiçekler saracak. Hem de öyle fersiz çiçekler değil. Güçlü, renkli, dört mevsim açan sümbüller gibi olacak şu dünya..

Kadınlar yetiştirecek erkekleri gibi söylemi tek başına kadınlara yüklemek istemiyorum yine. Aklı başında olan her ebeveyn bunu sağlamalı. Ama kadın çocuğun tam bakım vereni olduğu için maalesef ki görevin çoğunluğu kadına düşüyor. Belki de mağduriyetin getirdiği o duyguyla bunu sağlayabilir kadın. Kenara çekip “oğlum baban bana şiddet uyguluyor ama bu yanlış bir şey. sen her zaman kadınları korumalısın, incitmemelisin” diyebilmeli.

“kızım baban böyle yapıyor ben de sessiz kalıyorum ama sen hayatının hiçbir döneminde böyle bir muameleye maruz bıraktırma kendini” diyebilmeli.O an ki hararetle olmasa da mutlaka bir fırsatını yakalayıp bunu söyleyebilmeli. Zaten çocuk o şiddeti görüyor daha büyük bir travma olur mu acaba gibi bir düşünceye katılmıyorum. Hukukun yerinde uygulanmaması işleri biraz bireysel olarak dolayısıyla da toplumsal olarak bize bırakıyor.

Biraz eski paylaşımlarımdan da faydalandım bunu yazarken. O yazıda şöyle demişim;

ruhu, zihni çiçeklerle dolu olan güzel kadın dilerim “ehline denk gelmeyen her şey ziyan olur” sözü seni anlatmasın.

Çünkü kıymetindendir ki “can da sensiiin, inci mercan daa”

Vee Sezenin şarkısı bu ara dilimde hep..

kız leyla

ayağa kalk hemen

kalk çabuk topla kırıklarını

kız leyla

pusuya yat hemen

bir daha vurmasınlar kız çocuklarını :(