DÖNÜŞÜMÜN EŞİĞİNDE – PLÜTON SON KEZ OĞLAK BURCUNDA

Uzman Astrolog

Eda Çark

17 Eylül 2024

Selamlar,

Güneş sisteminin en gizemli gezegenlerinden Plüton şu aralar 29° Oğlak burcunda ve 230 yıl daha yaşamayacaksan bir daha asla Plüton Oğlak burcu transiti deneyimlemeyeceğiz. Son kez Oğlak burcunda olması dışında son zamanlarını burcun 29° derecesinde geçirmesi nedeniyle daha da önemli bir hale geliyor. Anaretik derece olarak da bilinen 29. derece astrolojide kritik bir noktadır. Anaretik bir derece zirveyi, burcun maksimum ifade noktasını temsil eder. Tıpkı 29° Koç’un Koç enerjisinin en yoğun ve en saf hali olması gibi, 29° Oğlak da Oğlak’ın arketipsel niteliklerinin özüdür. Bu derecedeki bir gezegen burçta çok fazla deneyim kazanmıştır ve 29°’da öğrenilecek hiçbir şey kalmamıştır.

Bir gezegen bu noktaya ulaştığında, genellikle tüm transiti hakkında netlik ve farkındalık kazanırız. Bir bakıma, bu ana kadar olan her şey bizi bu maksimum yoğunluk noktasına hazırlar. Tüm bunların sebebi buymuş deriz. Bir burcun 29. derecesi aynı zamanda bir sondur. Gezegenin o burçta başaracağı başka bir şey yoktur – görev tamamlanmıştır. Görevini tamamladıktan sonra gezegen bir sonraki burçta yeniden doğuyor, yeni dersler ve zorluklar getiriyor.

Oğlak burcunda 29°’daki Plüton, 2008’de başlayan ve artık bir daha asla geri dönmeyecek şekilde sona eren bir dönemin sonudur. Oğlak burcundaki Plüton, “yetişkinlik” derslerini öğrenmekle ilgilidir ; sorumluluk almak, olgunluk geliştirmek ve hayatlarımız üzerinde kontrol kurmak. Bu transit sona ererken, sorumluluk, otorite ve güç yapılarını nasıl yöneteceğimiz konusunda topluca zor ama gerekli dersler öğrendik.

Plüton dönüşümün gezegenidir. İmkansızı yapmanızı sağlayan süper iradedir. Ölümün üstesinden gelebilir, zenginlik kazandırabilir, maddeyi değiştirebilir.

Oğlak daha sessiz, daha temiz. Plüton enerji durumlarının (doğum, ölüm, gebe kalma, orgazm) değiştirilmesinden sorumludur. Pozitif tarafta, Plüton büyük paralar ve ciddi yatırım projeleri olarak kendini gösteriyor. Negatif olarak Plüton en güçlü krizleri, hastalıkları, psikolojik çöküşleri verir.

Plüton değişir. Bu onun ana işlevidir. Hayatı tanınmayacak kadar dönüştürür, ancak Uranüs gibi ansızın değil, çok ama çok yavaş, kademeli olarak. Maddeyi katman katman temizler. Plüton güçtür, hipnozdur, psişik etkidir. Ölümdür. Bunlar krize yol açacak, işleri bozacak durumlardır. Bu niteliklerin tümü, sonbaharda Oğlak burcunun kontrol ettiği alanlarda maksimum düzeyde kendini gösterecek. Buna birçok kişi tarafından sevilen istikrar da dahil.

Pluto hedeflerine 3 aşamalı bir süreçle ulaşır: güçsüzleştirme, farkındalık ve dönüşüm . İçsel gücümüzü ve kuvvetimizi keşfetmemiz, güçsüzleştirmenin ilk deneyimiyle gerçekleşir. Plüton’un Oğlak burcundaki transiti sırasında, kurumsal kontrolün aşırıya kaçması gibi çeşitli güçsüzleştirme biçimleri gördük – ister aileden, ister devletten, ister şirketlerden veya diğer hiyerarşik sistemlerden olsun. İpotek yükü, kariyer mecburiyeti ve bürokratik yapılar gibi artan toplumsal baskılar bizi büyümeye, özerkleşmeye ve en nihayetinde evrimleşmeye zorladı.

Plüton’un şu anki transitinin iyi bir yanı, diğer iki dış gezegen olan Neptün ve Uranüs’e destekleyici açılar oluşturmasıdır. Plüton-Neptün altmışlığı uzun zamandır, hatta onlarca yıldır aktif, bu yüzden enerjisine oldukça alıştık. Şu anda karşı karşıya olduğumuz zorluklara rağmen, ve şüphesiz dünyanın bazı bölgelerinde büyük zorluklar var, Neptün-Plüton altmışlığını yaşadığımız yıllarda, göreceli bir istikrar yaşadık. Bunun bir kısmı için Plüton-Neptün sekstiline teşekkür edebiliriz. Tarihsel olarak, Plüton ve Neptün gergin açılar oluşturduğu zamanlar çok daha zor olmuştur.

Ancak Oğlak burcunda 29°’da bulunan Plüton’u özellikle dikkat çekici kılan şey, yalnızca Neptün’le (şu anda Balık burcunda 28°) sekstil yapması değil, aynı zamanda Uranüs’le (şu anda Boğa burcunda 27°) üçgen yapmasıdır. Üç dış gezegenin uyumlu bir şekilde hizalanması nadir görülen bir durumdur ve oldukça olumlu bir şeydir. Bununla birlikte, astroloji karmaşıktır. Üç dış gezegenin gökyüzünde uyumlu şekilde hizalanmış olması, herkesin bu enerjiyi doğrudan deneyimleyeceği anlamına gelmez. Plüton gibi dış gezegenlerin incelikli işleyişinden çok, Güneş-Satürn karşıtlığının etkisini hissetme olasılığımız çok daha yüksektir. Ancak dış gezegenlerin derin ama ince etkileri vardır. Plüton, Neptün ve Uranüs’ün olumlu bir şekilde hizalanmış olması, uzun vadeli gelişmeleri şekillendiren temel güçlerin iş başında olduğunu gösterir. Bu uyumlu hizalanma, genellikle teknoloji alanındaki gelişmeleri, ilerici politikaları veya toplumsal değişimleri etkiler; bunları hemen fark etmeyebiliriz ama uzun vadede bundan faydalanırız.

Şu anda Oğlak burcunda 29°’da bulunan Plüton’un destekleyici etkisi, Kova burcundaki Plüton dönemine geçişin nispeten yumuşak olacağını da gösteriyor. Nispeten pürüzsüz. Çünkü değerli hiçbir şeyin kan, ter ve gözyaşı olmadan gelmediğini biliyoruz. Ve kan, ter ve gözyaşı dediğimizde aklımıza hemen Yengeç burcundaki Mars gelmeli. Şu anda Mars, Yengeç burcunun ilk derecelerinde ve Plüton ile henüz doğrudan karşıt açıda değil. Ancak Kasım ayının başlarında Mars, Yengeç burcundaki kritik dereceler 28°-29°’a ulaşacak ve Plüton’la zorlayıcı bir karşıtlık oluşturacak. Bu karşıtlığın bazı yoğun yüzleşmeleri ve mücadeleleri beraberinde getirmesi muhtemel. Nedir bunun bize mesajı? Oğlak burcundaki Plüton’un derslerini, bizim için kutsal olanı (Yengeç burcundaki Mars) şiddetle korumadan tam olarak gerçekleştiremeyiz. Oğlak burcundaki Plüton’un son mesajı şu olabilir: ” Uzun bir yol kat ettin, ancak nereden geldiğini asla unutma. “

Plüton’un Oğlak burcundan ayrılmaya hazırlandığı şu günlerde sırada ne var?

Kova burcundaki Plüton’un tadına çoktan vardık. Plüton Mart 2023’te Kova burcuna girer girmez, ChatGPT’nin piyasaya sürülmesiyle, üretken yapay zekanın kamuoyuna paylaşıldığını ve kullanıldığını gördük. Plüton’un Kova burcunda olmasının teknolojiyi, özellikle de yapay zekayı ve bilgiyle etkileşim şeklimizi kökten değiştireceği artık herkes için açık. Kağıt üzerinde Oğlak ve Kova burçları çok farklı görünebilir, ancak aslında önemli bir bağlantıyı paylaşırlar, ikisi de geleneksel olarak Satürn tarafından yönetilir. Bu paylaşılan yöneticilik, Oğlak burcundaki Plüton’dan Kova burcundaki Plüton’a geçişin bir miktar sürekliliğe sahip olacağı anlamına geliyor.

Örneğin, Plüton’un Terazi’den (Venüs tarafından yönetilen) Akrep’e (Mars tarafından yönetilen) geçmesi sırasında olduğu kadar dramatik bir değişim olmayacak; o zaman X kuşağı (Terazi’deki Plüton) ile Y kuşağı (Akrep’teki Plüton) arasındaki kuşak farkı oldukça belirgindi. Bununla birlikte, Kova burcu sadece Oğlak burcunun “hava” versiyonu değildir. Kova burcu aynı zamanda modern yöneticisi Uranüs ile de bağlantılıdır. Bu tamamen yeni bir dinamik getirir. Kova burcundaki Plüton ile odak noktası Satürn’ün yapı ve kaynaklarla ilgili endişelerinden (Oğlak) Uranüs’ün bilgi, teknoloji ve sosyal inovasyonla ilgili endişelerine (Kova) kayacak.

Oğlak burcundaki Plüton’dan Kova burcundaki Plüton’a geçiş, iki bireyselleşme süreci arasındaki devam eden gerilimi vurgulayacaktır. Birincisi, kendimizin en iyi versiyonları olmak için sürekli çabalamak (Oğlak). Diğeri, başardığımız her şeyin daha büyük bir amaca hizmet etmesini ve kolektif için olumlu katkıda bulunmasını sağlamak (Kova). Hepimizin, daha büyük bütünün içinde yerimizi bulmak, bağlantılı hissetmek, yaşamın bu uçsuz bucaksız ağında anlamlı bir rol oynamak gibi derin bir ihtiyacımız var.

Ancak Kova burcunun bu birbirine bağlılık duygusunu bulabilmek için öncelikle kendi benzersiz uzmanlığımız hakkında derin bir anlayışa sahip olmalıyız; yani neyi iyi yaptığımızı (Oğlak burcunda 29°’da bulunan Plüton’dan edinilen bilgelik) anlamalıyız.

Anladığınız gibi Plüton’un temel özelliği bir durumdan diğerine geçiş yapmaktır. Dönüştürün. Plüton’u şeytanlaştırmayın. O bir Anka kuşu gibidir; yeni bir şey yaratmak için yok edecektir. Plüton’un geçişleri o kadar uzundur ki, sadece ‘saklanıp’ bitmesini bekleyemeyiz. Değişmekten ve evrimleşmekten başka seçeneğimiz yoktur.

Taşa oyulmuş kuralların ne kadar şaşırtıcı bir şekilde değişebildiğini, daha önce sarsılmaz görünen yapı ve sistemlerin ne kadar kolay çökebildiğini göreceğiz. Bu dünyanın omurgası kırılmamak için esnemek zorunda kalacak ve buna alışamayanlar kırılacak. Bu, güç yapılarında değişiklikler göreceğimiz, tanıdık ve geleneksel düzenlerin bize “güle güle” diyeceği bir final. İnsanların kurduğu dünyanın dış etkiler nedeniyle yok olduğu ve yeni bir şekilde yaşamayı öğrenmek zorunda kaldıkları Majör Arcana’daki Yıkılan Kule kartına çok benzer bir durum.

Plüton hayatınızda neyi dönüştürdü ve tamamen yeniden şekillendirdi?