Uzman Psikolojik Danışman (Çocuk, Ergen ve Yetişkinlere Yönelik Psikolojik Danışma Hizmeti)
Murat Abak
21 Mayıs 2024
İnsan ruhu çok eşsiz, çok kırılgan bir yapıya sahiptir. Böyle hassas bir yapının beslenme süreci de bir o kadar önemlidir tabi ki. Bugün, bu süreç hakkında konuşalım istiyorum.
Yapılan bilimsel araştırmalar sağlıklı beslenmenin ruhsal sağlığımız için temel bir gereklilik olduğunu vurgulamaktadır çünkü tükettiğimiz besinler fiziksel sağlığımızı olduğu kadar ruh sağlığımızı da etkilemektedir. Özellikle sabah kahvaltısı yaparak güne başlamak, daha enerjik ve pozitif hissetmemize katkısı sunar. Bunun sebebi ise kan şekerinin dengede kalmasıdır. Güne enerjik ve zinde başlayabilmek için kahvaltı, dikkat etmemiz gereken öğünlerin başında gelir. Çünkü aç kalan vücut stres hormonlarını tetikleyerek agresif olmamıza ve güne yorgun başlamanıza neden olur. Yani “Kahvaltı, günün en önemli öğünüdür.” Sloganı şehir efsanesi olmaktan ziyade oldukça güçlü temellere dayanan bir görüştür.
Stresli olduğumuz ya da kendimizi enerjik hissettiğimiz zamanlarda duygu durumumuzu tetikleyen faktörlerin başında beslenme alışkanlıklarımız gelir. Aslında ruh halimiz ve beslenme alışkanlıklarımız arasında karşılıklı bir etkileşim var da diyebiliriz. Ruh halimiz tükettiğimiz besinleri etkilerken, vücudumuza aldığımız besinler de ruh halimizin değişmesine sebep olmaktadır. Örneğin; stres ve gerginlik anlarında yaşanılan duygusal yoğunluğa bir tepki olarak kendimizi rahatlatan ve stresi azaltan yiyecek arayışına gireriz. Yani karbonhidrat oranı yüksek olan besinler, yağlı yiyecekler ve tatlılar tercih ederiz. Bunun sebebi, bu gıdalar tüketildikten sonra beynin ödül merkezi uyarılması ve strese karşı verilen tepkilerin azalmasıdır. Bu nedenle stresin etkisini azaltabilmek için vücut bu tarz besinler tüketmeye yönelir. Sonuç olarak da ruh halimiz tükettiğimiz besinin seçiminde rol oynarken, vücuda aldığımız besin de ruh halimizin değişmesinde etken bir rol oynamıştır.
Ruh sağlığı açısından hangi besinleri tükettiğimiz kadar ne kadar tükettiğimiz de çok önemlidir. Örneğin; günlük kahve tüketiminin psikolojimiz üzerinde rahatlatıcı ve pozitif etkileri vardır. Yorgunluğu azalttığı, enerji verdiği, uyanık kalma süresini uzattığı ve odaklanmayı arttırdığı bilinmektedir. Ancak günlük kahve tüketimi arttığı zaman ruh sağlımıza olumsuz etkilerini de beraberinde getirir. Stres hormonlarında artışa sebep olacağından sizin gergin, sinirli ve aşırı tepki veren birisine dönüşmenize sebep olabilir. Ayrıca aşırı kahve tüketimi uykusuzluğa, çarpıntı ve el, ayak titremesine yol açabilir. Fazla tüketilen kafein miktarı depresyon ve kaygı bozukluğu riskini arttırmaktadır. Örnekten anlaşılacağı üzere doz önemli bir ayrıntı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Ruh Sağlığımıza İyi Gelen Besinler
Depresyon, kaygı, anksiyete gibi pek çok ruhsal probleme ve ruh sağlığımıza iyi gelen besinler nelerdir?
Birlikte göz atalım.
D Vitamini
Depresyonu iyileştirmeye yönelik çalışmalarda kullanılan besin kaynaklarının başında D vitamini gelmektedir. Yağlı balıklar, D vitamini eklenmiş süt ürünleri ve yumurtada bol miktarda bulunmaktadır.
Omega-3 Yağ Asitleri
Omega-3 yağ asitleri, beyin işlevini geliştirerek ve sinir hücrelerini gözeten miyelin kılıfını koruyarak duygu durum bozuklukları ve beyin hastalıkları riskini azaltmaya destek olur. Somon, sardalya, ton balığı, keten tohumu ve keten tohumu yağı, chia tohumu ve cevizde bol miktarda Omega 3 bulunmaktadır.
Selenyum
Bilim insanları selenyum alımını artırmanın ruh halini iyileştirmeye ve kaygıyı azaltmaya yardımcı olabileceğini, dolayısıyla bunun da depresyonu daha yönetilebilir hale getirmeye destek verdiğini öne sürmüşlerdir. Ayrıca selenyumun vücuttaki toksik atıkların dışarı atılımında görev aldığı da bilinmektedir. Yağlı deniz ürünleri, sakatat, brezilya fındığı, kepekli ve tam tahıllar, selenyum açısından zengin besin kaynaklarıdır.
Çinko
Çinko, vücudun tat algılamasına yardımcı olur; ancak aynı zamanda bağışıklık sistemini de güçlendirir. Bazı çalışmalar depresyonlu kişilerin çinko düzeylerinin daha düşük olabileceğini ve çinko takviyesinin antidepresanların daha etkili çalışmasına yardımcı olabileceğini öne sürmüştür. Kepekli tahıllar, istiridye, beyaz et, baklagiller ve çiğ haldeki sert kabuklu yemişler başlıca çinko kaynaklarıdır.
Antioksidanlar
Antioksidanlar, vücutta biriken atık ürünleri olan serbest radikallerin giderilmesine yardımcı olan yapılardır. Vücut yeterince serbest radikali ortadan kaldıramazsa, oksidatif stres gelişmesi muhtemeldir. Buna bağlı olarak kişilerde anksiyete ve depresyon da dahil olmak üzere bir çok sağlık sorunu ortaya çıkabilir.
Yapılan farklı araştırmalar, antioksidan içerikli vitaminleri tüketmenin anksiyete bozukluğu olan kişilerde semptomları hafiflettiğini ortaya koymuştur. A, C ve E vitaminleri, antioksidan içerir. Çilek, soya gibi taze bitki bazlı gıdalar, antioksidan özelliği yüksek besinlerdir.
B Vitamini
B-12 ve B-9 vitaminleri (folat veya folik asit), beyin de dahil olmak üzere sinir sisteminin korunmasına yardımcı olur. Buna bağlı olarak B vitamini ailesi, depresyon gibi duygu durum bozuklukları riskini ve semptomlarını azaltmaya yardımcı olabilirler. Yumurta, et ve kümes hayvanları, tahıllar, balık ve süt B vitamini açısından zengin kaynaklardır.
Ruh halimiz çok değişkendir. Her an, her şey ruh sağlığımızı olumlu ya da olumsuz olarak etkileme potansiyeline sahiptir. Yukarıda bahsettiğimiz besinler, özellikle ruh sağlığımızın zarar gördüğü, darbe aldığı zamanlarda bize destek olabilecek birer yardımcı görevi görürler. Bununla birlikte işlenen ürünler, aşırı kafein alımı, fast-food gıdalar, gazlı ve şekerli depresyon dönemlerinde kesinlikle uzak durulması gereken, çökkün ruh halini derinleştirebilecek besin gruplarıdır.
Bugünkü yazımda ruhumuza iyi gelen besinlerle ilgili bir farkındalık oluşturmaya çalıştım. R. W. Emerson’ ın da dediği gibi -ilk servet sağlıktır-. Servetimizin kıymetini bildiğimiz nice güzel günler bizim olsun. Benimle bu yolculuğa çıkıp sona kadar bana eşlik ettiğin için teşekkür ederim. Kaleme alınmış farklı yazılarda görüşmek üzere…
Dikkat - Online danışmanlık hizmeti, herkese uygun bir hizmet değildir.
İntihar veya kendine zarar vermek gibi düşüncelere sahipseniz, sitedeki hizmetler size uygun olmayabilir.
Bu durumdaysanız aşağıdaki yardım numaraları ile iletişime geçmenizi tavsiye ederiz.
Acil Yardım Hattı: 112, Polis İmdat Hattı: 155, Aile İçi Yardım Hattı: 183, Uyuşturucu İle Mücadele Yardım Hattı: 191