10 Ekim 2024
Gündelik yaşantımızda gerek iş gerekse sosyal ilişkilerimizde (arkadaş, aile, partner) zaman zaman birtakım zorlantılar yaşayabilmekteyiz. Bu zorlanmalar dönemsel olarak veya süreğen bir şekilde ilerleyebilmektedir. Genellikle yaşadığımız bu durumları başkalarına yani ilişkilendiğimiz konulara atfederiz çünkü bu şekilde yaptığımızda sorumluluğu üzerimize almayız. Bu yaklaşımı sergilediğimizde kendi davranış ve tutumlarımızı da sorgulama fırsatını kendimize tanımamış oluruz çünkü sorun olarak nitelendirdiğimiz durum ötekine veya hayata aittir. Eğer kişi bu sosyal uyum problemlerini dönemsel yaşıyorsa yani süreğen bir durum değilse kendini anlama ve tanıma fırsatına erişememektedir. Ancak süreğen durumlarda kişiler terapiye başvurur ve artık yaşadığı bu durumları yaşamamak istediğini, bu döngüden çıkmak istediklerini dile getirirler.
Çoğunlukla kişiler terapiye büyük bir zorlantı içerisindeyken başvurur. Bu zorlantı hali aslında uzun süreler farklı kişilerde ve durumlarda sıklıkla açığa çıkmış, kişi artık kendine yönelmeye başlamış bunun bir döngü olduğu durumunu düşünmüştür. Kişi bu duygu karmaşası halinden veyahut hissettikleri bu kötü duygulardan bir an önce çıkmak ister. ‘Bir an önce bu duygudan çıkmak istiyorum’, ‘bu duyguyu daha fazla taşımak istemiyorum’ şeklinde bir yaklaşım ile yardım talebinde bulunurlar. Bu yardım talebinde genelde ‘şimdiki anı’ kurtarmak istiyorum, bu duyguları hissetmemek ve normal olarak rutin hayatıma devam etmek istiyorum vardır. Oysa Psikolojik destek şimdiki anı kurtarmaktan ziyade kişinin yaşadığı bu uyum zorlantısını önce gereken duyguları yaşamasını sağlamak daha sonra bu uyum zorlantısını etraflıca ele almaktır. Çünkü kişi zorlantı yaşarken sadece hissettiği o kötü duygudan çıkmak ister oysa bu düşünce ile sürece yaklaşmak anı kurtarmaktan ibarettir. İleriki dönemler için tekrar aynı problemleri yaşama ihtimali çok yüksektir. Bu sebepten kişiler dönemsel hissettiği uyum probleminden kaynaklı hissettikleri duyguları atlattığı an yani süreç o duyguların azalmasını sağlaması ile terapiye de genelde devam etmedikleri gözlenmektedir. Durum bu şekilde olduğunda kişiler aslında belirli kendilerine özel konularda dönemsel olarak benzer şeyleri yaşar ve tekrar aynı duygulara girebilirler. Bu sebepten ötürü terapi süreci kişinin kendini daha iyi anlamasını, duygu ve düşüncelerinin kaynaklarını kavramalarını eğer yaşadığı zorlantı bir çarpıtma ile ilgili ise onların anlaşılması ve bunun değişimi için çalışılmasından geçer. Terapiye başvuran değerli danışanlar değişimin önemli bir ölçütünün de kendi eylemlerinden geçtiğini ve bu doğrultuda eylemlerine çok önem vermeleri gerekmektedir. Farkındalık ve içgörünün oluş hali bizi eylemlere götürmelidir. Aynı zamanda terapide değişim mutluluk mahiyetine de gelmemektedir. Çünkü bazı farkındalıklar veyahut bazı durumlar bize mutluluk getirmeyebilir.
Dikkat - Online danışmanlık hizmeti, herkese uygun bir hizmet değildir.
İntihar veya kendine zarar vermek gibi düşüncelere sahipseniz, sitedeki hizmetler size uygun olmayabilir.
Bu durumdaysanız aşağıdaki yardım numaraları ile iletişime geçmenizi tavsiye ederiz.
Acil Yardım Hattı: 112, Polis İmdat Hattı: 155, Aile İçi Yardım Hattı: 183, Uyuşturucu İle Mücadele Yardım Hattı: 191